Charlie Hebdo dergisine geçen hafta düzenlenen saldırının ardından derginin yarın yayınlanacak ilk sayısında Hazreti Muhammed’in karikatürünün kullanılması Fransa’da farklı tepkilere neden oldu. Bazı Fransızlar karara tepki gösterirken bazı kesimler ise derginin kararına temkinli yaklaştı.
Fransa’da geçtiğimiz Çarşamba günü Charlie Hebdo dergisine düzenlene saldırıda 12 kişi hayatını kaybetmişti. Saldırının ardından Charlie Hebdo’nun yarınki sayısında Hazreti Muhammed’in karikatürünün kullanılacağını açıklamasının ardından birçok Fransız farklı yorumlarda bulundu. Konuyla ilgili konuşan Michelle Soubfir derginin başka peygamberlerin de karikatürlerini çizdiğini söyleyerek, “Charlie Hebdo dergisinde çalışanlar arasında tanıdıklarım vardı. Bu dergi evet aykırı karikatür çizmesiyle ünlenen bir dergi ama yalnızca Muhammed’i değil İsa’yı da çizdi, Musa’yı da. Katiller, yalnız dergi çalışanlarına saldırmadı, masum 3 polise de saldırdılar. Yahudi marketinde alışveriş yapanların yayınlanan Muhammed karikatürüyle ne alakası vardı? Bunlar barbar ve cani katiller sürüsü. Dergi çalışanları arkadaşlarının anısını yaşatmak için devam edecekler. 12 kişi derginin kapağına konulan karikatür için öldürüldü. Öldürülen insanların ölümü hak etmediklerine inanıyorum. Yeni sayısının kapağına konulan karikatürün ise, ‘Arkadaşlarımız, insanlar bunun için öldürüldü’ demek için koyulduğunu düşünüyorum” dedi.
Fransa’da yaşayan Türk vatandaşı Şerife Şener, olayın çok etkili olduğunu ifade ederek, “Bildiğiniz gibi yer yerinden oynadı diyebiliriz. Çünkü yürüyüşlere çok sayıda insan katıldı. O gün hiçbir olayda olmadı. İnsanların tepkilerini gördüler. Belki de olayı daha farklı görmeye başladılar. Bu saldırıların Müslümanlara biraz etkisi olabilir. Mesela her sabah geçerken merhaba dediğim insan bile bana bugün farklı bir gözle bakabilir” ifadelerini kullandı.
Fransa’da yaşayan Cezayir asıllı Fransız vatandaşı Ömer Kalifa, son sayıda böyle bir durumun kabul edilemeyeceğini bildirerek, “Ama Charlie Hebdo’nun karikatüristleri tarafından Hazreti Muhammed tasviri çizildi diye insanların öldürülmesi de hoş bir şey değil. Basın ve ifade özgürlüğü var ülkede. Tekrar terör olacak diye bir şey sanmıyorum ama yeniden o karikatürün konulmasını da hiç uygun bulmuyorum. Korkulacak bir durum yok bana göre, hayat devam ediyor ve edecek” açıklamasını yaptı.
Zeki Alkaç ise, olayın çok sıcak olduğunu belirterek, “Çağrışım yapacak çok az bir kesim var fakat o kesim bence ne İslamiyet’i ne de Müslümanları temsil etmiyor. Biz özgür bir ülkede yaşıyoruz. Yasal olarak mahkemeye vermişlerdi önceden, mahkemeyi kazanmışlardı. Yani dine hakaret etmedikleri kanıtlandığı için serbest bırakıldılar. Ondan sonra yayınlamaya başladılar. Tabi bu bize de dokunuyor ama özgürlükten yana bir insanım. İnsanlar özgürce düşüncelerini açıklamalı ki bu derginin düşüncelerinin tam olarak ne olduğunu bilerek konuşmak lazım. Onu da bilmiyoruz tabii. Fakat adamlar 12 kişiyi kaybetmişler. 12 arkadaşlarını buna karşı sürekli geri çekilseler o arkadaşlarını ihanet etmiş oluyorlar. Bunu bence sıcağı sıcağına koymamalıydılar. Ama koydukları için bunu bir terör nedeni olarak görmüyorum. Terör her zaman yapılıyor. Hatta biliyorsunuz orada yere düşen Ahmed bir çocuktu. İçeride ölen Mustafa Müslüman’dı. Ahmed’e baka baka kurşun sıktılar. Bunların işi o, adamların ticari kaynağı bu ben dinle alakalı olduğunu düşünmüyorum. Bu adamların arkalarında başka şeyler vardır, maddi çıkarlar vardır, olay çıkarma vardır. Yok dünyanın hiçbir yerinde karikatür yapıyor diye insanları öldürmüyorlar” açıklamasını yaptı.
Alkaç, olaydan sonra Fransızların Müslümanlara bakışının Türklere karşı değişeceğini düşünmediğini sözlerine ekleyerek, “Bir tep ki var, bu kesin. Sakallı olan arkadaşlarımın bir takım şeylerden rahatsız olduklarını duydum. Bizim Türk arkadaşlardan da sakalını kestiren bir iki arkadaş var. Onlar da ‘bakışlar değişti’ diye kestirdik diyorlar. Bizde nasıl bu işin aşırı kanatları varsa Fransızlarda da vardır. Bunlardan faydalanmak isteyenler olacaktır. Bence en güzeli sakin olmak. Bunu yapan insanlar inançlarını yerine getirmek için gerekeni zaten yapıyorlar bunda zaten bir baskı yasak yok, hiçbir zaman olmadı. Madem ki özgürdürler bu çok az binde bir değil, on binde bir değil, yüz binde bir bile diyecek kadar olan bu insanların oyunlarını gelmeyelim. Karşıdakilerin de oyunlarına gelmeyelim. Biz Türkiyeli olarak, Türk olarak insan olarak hiç kimseye tepki vermeyelim” dedi.
(İHA)
Fransa’da geçtiğimiz Çarşamba günü Charlie Hebdo dergisine düzenlene saldırıda 12 kişi hayatını kaybetmişti. Saldırının ardından Charlie Hebdo’nun yarınki sayısında Hazreti Muhammed’in karikatürünün kullanılacağını açıklamasının ardından birçok Fransız farklı yorumlarda bulundu. Konuyla ilgili konuşan Michelle Soubfir derginin başka peygamberlerin de karikatürlerini çizdiğini söyleyerek, “Charlie Hebdo dergisinde çalışanlar arasında tanıdıklarım vardı. Bu dergi evet aykırı karikatür çizmesiyle ünlenen bir dergi ama yalnızca Muhammed’i değil İsa’yı da çizdi, Musa’yı da. Katiller, yalnız dergi çalışanlarına saldırmadı, masum 3 polise de saldırdılar. Yahudi marketinde alışveriş yapanların yayınlanan Muhammed karikatürüyle ne alakası vardı? Bunlar barbar ve cani katiller sürüsü. Dergi çalışanları arkadaşlarının anısını yaşatmak için devam edecekler. 12 kişi derginin kapağına konulan karikatür için öldürüldü. Öldürülen insanların ölümü hak etmediklerine inanıyorum. Yeni sayısının kapağına konulan karikatürün ise, ‘Arkadaşlarımız, insanlar bunun için öldürüldü’ demek için koyulduğunu düşünüyorum” dedi.
Fransa’da yaşayan Türk vatandaşı Şerife Şener, olayın çok etkili olduğunu ifade ederek, “Bildiğiniz gibi yer yerinden oynadı diyebiliriz. Çünkü yürüyüşlere çok sayıda insan katıldı. O gün hiçbir olayda olmadı. İnsanların tepkilerini gördüler. Belki de olayı daha farklı görmeye başladılar. Bu saldırıların Müslümanlara biraz etkisi olabilir. Mesela her sabah geçerken merhaba dediğim insan bile bana bugün farklı bir gözle bakabilir” ifadelerini kullandı.
Fransa’da yaşayan Cezayir asıllı Fransız vatandaşı Ömer Kalifa, son sayıda böyle bir durumun kabul edilemeyeceğini bildirerek, “Ama Charlie Hebdo’nun karikatüristleri tarafından Hazreti Muhammed tasviri çizildi diye insanların öldürülmesi de hoş bir şey değil. Basın ve ifade özgürlüğü var ülkede. Tekrar terör olacak diye bir şey sanmıyorum ama yeniden o karikatürün konulmasını da hiç uygun bulmuyorum. Korkulacak bir durum yok bana göre, hayat devam ediyor ve edecek” açıklamasını yaptı.
Zeki Alkaç ise, olayın çok sıcak olduğunu belirterek, “Çağrışım yapacak çok az bir kesim var fakat o kesim bence ne İslamiyet’i ne de Müslümanları temsil etmiyor. Biz özgür bir ülkede yaşıyoruz. Yasal olarak mahkemeye vermişlerdi önceden, mahkemeyi kazanmışlardı. Yani dine hakaret etmedikleri kanıtlandığı için serbest bırakıldılar. Ondan sonra yayınlamaya başladılar. Tabi bu bize de dokunuyor ama özgürlükten yana bir insanım. İnsanlar özgürce düşüncelerini açıklamalı ki bu derginin düşüncelerinin tam olarak ne olduğunu bilerek konuşmak lazım. Onu da bilmiyoruz tabii. Fakat adamlar 12 kişiyi kaybetmişler. 12 arkadaşlarını buna karşı sürekli geri çekilseler o arkadaşlarını ihanet etmiş oluyorlar. Bunu bence sıcağı sıcağına koymamalıydılar. Ama koydukları için bunu bir terör nedeni olarak görmüyorum. Terör her zaman yapılıyor. Hatta biliyorsunuz orada yere düşen Ahmed bir çocuktu. İçeride ölen Mustafa Müslüman’dı. Ahmed’e baka baka kurşun sıktılar. Bunların işi o, adamların ticari kaynağı bu ben dinle alakalı olduğunu düşünmüyorum. Bu adamların arkalarında başka şeyler vardır, maddi çıkarlar vardır, olay çıkarma vardır. Yok dünyanın hiçbir yerinde karikatür yapıyor diye insanları öldürmüyorlar” açıklamasını yaptı.
Alkaç, olaydan sonra Fransızların Müslümanlara bakışının Türklere karşı değişeceğini düşünmediğini sözlerine ekleyerek, “Bir tep ki var, bu kesin. Sakallı olan arkadaşlarımın bir takım şeylerden rahatsız olduklarını duydum. Bizim Türk arkadaşlardan da sakalını kestiren bir iki arkadaş var. Onlar da ‘bakışlar değişti’ diye kestirdik diyorlar. Bizde nasıl bu işin aşırı kanatları varsa Fransızlarda da vardır. Bunlardan faydalanmak isteyenler olacaktır. Bence en güzeli sakin olmak. Bunu yapan insanlar inançlarını yerine getirmek için gerekeni zaten yapıyorlar bunda zaten bir baskı yasak yok, hiçbir zaman olmadı. Madem ki özgürdürler bu çok az binde bir değil, on binde bir değil, yüz binde bir bile diyecek kadar olan bu insanların oyunlarını gelmeyelim. Karşıdakilerin de oyunlarına gelmeyelim. Biz Türkiyeli olarak, Türk olarak insan olarak hiç kimseye tepki vermeyelim” dedi.
(İHA)
