banner359

 Suriye’de önce IŞİD ve EL NUSRA’yı desteklediler. Akabinde EL NUSRA Reyhanlı’da (resmi rakamlara göre) 51 vatandaşımızı katletti. Sonra PKK’nın Suriye uzantısı PYD’ye terörist dediler ve çok geçmeden PYD’yi IŞİD’e karşı silahlandırdılar.

   Şimdi biraz daha gerilere gidelim. Davos’ta İsrail’e medyan okuyan Erdoğan (ki yirmi dakika sonra benim tepkim sayın Netanyahu’ya değil moderatöre demiştir) Arap Baharı denen Siyonizmin İslam coğrafyasını kana bulama ve sınırları yeniden çizme projesinin en büyük ortaklığını üstlenmiştir. İsrail ile ne kadar tersleşsek ise de AKP iktidarında ticari ilişkilerimiz cumhuriyet tarihinin rekorunu kırmıştır.

   Mevcut iktidar kimi desteklediyse ömrü uzun olmadı. Bu tez ülkeler düzeyinde, ticari şirketlerde ve bireylerde de geçerlidir. Hangi ülkeyle sıkı dostlukları olduysa ardından o ülke çok geçmeden kan deryası içinde kalıyor. Arap Baharı denen Siyonist projenin uygulandığı ülkelerdeki silahlı milisler Türkiye’de ağırlanmıştır. Suriye’de mevcut rejimi yıkmak için İstanbul’un nasıl başkent haline getirildiğini ve radikal örgütlerin sınırlarımızdan Türk askerlerinin gözetiminde Suriye’ye elini kolunu sallaya sallaya girip çıktıklarını söylemeye gerek bile yok aslında.

   Şimdi iktidarın ticari şirketlerle ilişkilerine birkaç örnek vereyim. AKP 14 Ağustos 2001 de kuruluş dilekçesini vermeden önce Bilecik’in Bozuyük ilçesinde faaliyet gösteren Toprak Holding’in bir fabrikasında Halis Toprak, Aydın Doğan, Mehmet Emin Karamehmet ve Recep Tayyip Erdoğan bir araya geldi ve AKP’nin kurulma kararı alındı. Aradan birkaç yıl geçti ismini saydığım işadamlarının ticari hayatları yerle bir oldu. Ne hallere düştüklerini medyadan takip ettik.

   Uluslar arası ilişkilerimiz belli bir stratejide ilerlemiyor. Bunun da sebebi sisteme oturmuş belli bir devlet ideolojisi olmamısıdır. ABD, İngiltere ve İsrail gibi ülkelerde hükümete kim gelirse gelsin sistem hazırdır. Planlamalar yeni gelen hükümetin önündedir ve kim gelirse gelsin dış ve iç projeler uygulanmaya devam eder. Bizde ise AKP ile beraber devlet planlamalarımız alt üst olmuştur. Hükümetin herhangi bir olayda nasıl tepki vereceğini kestiremiyoruz. Hükümet tüm ülkeyi ve uluslar arası ilişkileri etkileyecek bir olaya anlık, keyfi ve bireysel tepkiler veriyor ve bu da bir devlet ideolojisinin olmadığını kanıtlıyor.

   Nerde ve kime ne yapacağı belli olmayan bu sistemde daha ne kadar doğru hamle yapılır muamma. Ancak buna göre hükümet ile elele olanlar namlunun ucunda görünüyor. Kiminle dostuz kiminle düşmanız kestiremiyoruz. Oğlunun davetiyesini devlet uçağıyla ayağına kadar götüren Beşar Esad’ı yıkmak için düşmanlarına tonlarca silah gönderen, sabah terörist dediğini akşam makamında ağırlayan hükümetin dış politikası ancak; DÜŞMANIMIN DOSTU HALAMIN BACANAĞIDIR mantığıyla izah edilir. Yeni devlet politikamız vatana ve millete hayırlı olsun!

-

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
<