Ermeni soykırımı iddiası kocaman bir tarihi yalandır

.

25 Nisan 2015 Cumartesi 11:45 2015-04-25 11:46:40
 Ermeni soykırımı iddiası kocaman bir tarihi yalandır
 Sözde Ermeni Soykırımının yıldönümü nedeniyle Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) İnegöl Şubesi Başkanı Ali Darıcı yaptığı basın açıklamasında, “Soykırım konusunda Türkiye aleyhine verilmiş ulusal ya da uluslar arası bir yargı kararı yoktur” dedi.

Yönetim kurulu üyelerinin de hazır bulunduğu toplantı da konuşan ADD İnegöl Şubesi Başkanı Ali Darıcı, “Bugün bize Ermeni Soykırımı yalanını dayatanlar, dün bize Sevr’i dayatanlardır. Dün onları dize getirdik, bugün de dize getirmeliyiz. Ermeni soykırımı tarihin çarptırılmasıdır. Çünkü, Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanmasının yolunu açan 1878 Berlin Antlaşması sonrası, kendilerine Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni devleti kurma vaadi verilen Osmanlı Ermenileri, Ermeni İhtilal Komiteleriyle devlete karşı 1888-1915 yılları arasında tıpkı bugün PKK’nın yaptığı gibi binlerce kişinin ölümüne sebep olan baskın ve katliamlar gerçekleştirmiş,  1. Dünya Savaşında Doğu Anadolu’yu işgal eden Çarlık Rusyası ordularında Osmanlı’ya karşı savaşmış, katliamlar yapmış, Kurtuluş Savaşında Çukurova ve Güneydoğu Anadolu’yu işgal eden Fransız ordularında yer almış ve 27 Mayıs 1915’te dönemin hükümeti tarafından çıkarılan tehcir (zorunlu göç) yasası kapsamında askeri bir tedbir olarak olayların yoğun yaşandığı yerlerden, yine Osmanlı toprağı olan başka vilayetlere göç ettirilmişlerdir. 85 bin Osmanlı Ermenisinin yaşadığı İstanbul’da soykırım günü ilan edilen 24 Nisan 1915 günü, sadece 2345 Ermeni’nin tutuklandığı sabittir, belgelidir. Bu durum bile olayın bir soykırım olmadığının en basit kanıtıdır. Yine 1914 yılı Osmanlı nüfus sayımında 1 milyon 229 bin Ermeni nüfusu olduğu, bunun yaklaşık 500 bininin zorunlu göçe tabi tutulduğu, göç edenlerin büyük bir kısmının eski yerlerine geri döndüğü, bu arada tehcirden kurtulmak için önemli sayıda Ermeni nüfusunun Kafkasya’ya ve İran’a göç ettiği devlet arşiv ve belgeleriyle sabittir. Esasen bu döneme ait tüm devlet arşivleri işgal kuvvetlerince toplanıp İngiltere’ye götürüldüğü ve incelendiği halde herhangi bir suç delili bulunamadığı da bir tarihsel gerçektir. İşte bu nedenlerle Ermeni Soykırımı iddiası kocaman bir tarihi yalandır. Ermeni Soykırımı iddiasının hukuki dayanağı da yoktur” dedi.

ERMENİLERİ YOK ETME KASTI BULUNMADIĞI ORTAYA ÇIKMIŞTIR

Soykırımın, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırım Sözleşmesinde, ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir gurubun kısmen ya da tamamen gerçek kişiler tarafından, kasten ortadan kaldırılması olarak tanımlandığını ifade eden Darıcı, “Buna göre; kişiler soykırımla suçlanabilir, devletler ve milletler değil. Bu suç ortadan kaldırma özel kastı ile işlenmelidir. Soykırım suçu işlendiğine ancak, suçun işlendiği ülke yetkili mahkemesi ya da yargılama yetkisine sahip olan uluslararası bir ceza mahkemesi karar verebilir. Oysa Ermeni Soykırımı yalanı ile Türkiye ve Türkler suçlanmaktadır. Olayda Ermeni ırkını ortadan kaldırma özel kastı olduğu iddiası gülünçtür. Bunu gösteren tek bir belge yoktur. Soykırım konusunda Türkiye aleyhine verilmiş ulusal ya da uluslararası bir yargı kararı yoktur. Ama aksi yolda, yani soykırım iddialarını boşa çıkaran üç ayrı yargı kararı vardır. Bunlar; 1915-1916 Osmanlı Harp Divanlarında yapılan yargılamalarda, Ermenileri yok etme kastı bulunmadığı ortaya çıkmıştır. İşgal kuvvetleri eliyle kurulan, 1919 Harp divanlarının mahkûmiyet kararları sonradan tanınan temyiz yolunda beraatlerle sonuçlanmıştır. Aynı bugün Balyoz’da olduğu gibi İngilizlerce, Ermeni katliamı iddiasıyla Malta’ya gönderilen Türkler hakkında İngiliz kraliyet Başsavcılığı dava açacak delil bulamadığı için kovuşturmaya yer olmadığına karar verip tutukluları salıvermiştir. Yani Ermeni Soykırımı yalanı hukuken de çökmüştür” diye konuştu.

AMAÇ SEVR’İ HORTLATMAKTIR

Başkan Darıcı, “Sevr’le başlatılan oyun Lozan’la çökmüş, soykırım iddiaları, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması sonrasında kurulan güçlü Türkiye Cumhuriyeti karşısında tozlu raflara kaldırılmış, ne var ki 1970, özellikle 1980 sonrası, küreselleşmeye zorlanan yeni dünya düzeninde Türkiye Cumhuriyeti ulus devletinin emperyalist batı tarafından yine hedef alınması sürecinde, PKK terörüyle birlikte yeniden önümüze konmuştur. Amaç Sevr’i hortlatmaktır. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak barıştan yana olan tüm devletlere sesleniyoruz; yüzyıllarca bu topraklarda birlikte, kardeşçe yaşamış olan Türklerle Ermenileri, Osmanlı’nın paylaşılması sürecinde kendi emperyalist emelleri için birbirine düşman eden, bize Sevr’i dayatanlara karşı vatan için savaşan Türkleri, Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni devleti kurma vaadi ile kandırıp, Ermeni İhtilal Komiteleri eliyle arkadan vurduran, sonuçta bu trajedinin yaşanmasına neden olan haçlı zihniyetini, dünya barışını zedeleyen emperyalizmi mahkum edin. Mahkum edin ki Dünya Barışı doğsun” ifadelerini kullandı.

Son Güncelleme: 25.04.2015 11:46
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner366

<