Dün gerçekleşen ziyarette AK Parti Bursa Milletvekili, 25. dönem Milletvekili Adayı Hüseyin Şahin’e, Belediye Başkan Vekili Turgay Yel, Belediye Başkan Yardımcıları Adil Kansu ve Alper Taban, AK Parti Bursa İl Başkan Yardımcısı Nazif Aydın, İlçe Başkanı Adem Demirel ve yönetim kurulu üyeleri, Kadın ve Gençlik Kolları üyeleri eşlik etti.

Milletvekili Hüseyin Şahin’e ve AK Parti ilçe teşkilatına ziyaretlerinden dolayı teşekkür ederek konuşmasına başlayan İnegöl Bosna Hersek Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Mahmut Demirtaş, “Dernek olarak bizler folklorik ve kültürel etkinliklerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Bu bağlamda, folklor ekibimizi kurduk. 11 tane yabancı öğrencilerimiz var. Onlara burs veriyoruz. 9 tane de yerel öğrencimize burs veriyoruz. Boşnakça dil kursumuz var. Bosna Hersek’e devamlı olarak gezi programları düzenliyoruz. Folklor ekibimizi de Mayıs ayında yurtdışına yollayacağız. Bu bağlamda Büyükşehir Belediye Başkanımıza otobüs temininde bulunduğu için teşekkür ediyoruz. BİGMEV Vakfımız var. Bu vakfımızla ortaklaşa çalışmalarda bulunuyoruz. Dernek yerimizde şuan da şekillendi. Önümüzdeki ay nasip olursa devri gerçekleşecek, bizde biran evvel startımızı vereceğiz. Sizlerden de bu konuda destek bekliyoruz. Bir de Pita ve Bosna Hersek gezimizle alakalı bir proje hazırlığında bulunduk. Bu konuda da bize destek verirseniz çok teşekkür ederiz” dedi.

KATKILARIN DEVAM EDECEĞİNE İNANIYORUZ

Seçim startını İnegöl Bosna Hersek Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneğinde verdiklerini belirten AK Parti İlçe Başkanı Adem Demirel, “Seçim startımızı buradan verdik. Daha önce benim ilk siyasi tecrübem Bosna Herkes Derneğinde 2002-2005 yıllarında dernek Başkan Yardımcılığı görevinde bulunarak, daha sonra buradan AK Parti İlçe yönetimi ile devam etti. AK Parti olarak bundan önceki seçimlerde Bosna Hersek Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneğinin bize vermiş olduğu katkıları çok iyi biliyoruz. Bu katkıların bundan sonraki seçimlerde artarak devam edeceğine inanıyoruz” diye konuştu.

AK PARTİ POLİTİKALARININ, İDEALİSTLİĞİNİN, SİYASETİNİN DEVAM ETMESİNİ ARZU EDİYORUZ

Milletvekili Adayı Hüseyin Şahin ise, “7 Haziran’da parlamentoyu yenileme seçimleri yapılacak. 24’ncü dönemde görev yapma imkanı bana verildi. Hizmet etmeye çalıştık. Genel Merkezimizin de tekrar görev tevdi etmesiyle 4’ncü sıradan tekrar Milletvekili Adayı olarak AK Parti listelerinden huzurlarınızdayım. Çok şükür ki biz idealist bir parti de görev yapıyoruz. Sizin huzurunuza bizden sonra birçok parti gelecek. Bizim önce İnegöllü olarak bir hoşgörüsü var, misafirperverliği var. Bunu zaten göstereceksiniz. Biz bunu şöyle adlandırıyoruz; bizim 236 tane Milletvekili Aday Adaylarımız vardı. İlçe Başkanımızla bir şeye karar kıldık. Dedik ki; İnegöl’ümüze aday adayları gelecek, ilçe teşkilatımızı ziyaret edecek ve diyecekler ki, bize temayülde oy verin. İnegöllünün hoşgörüsünü ve misafirperverliğini gösterelim, şunu desinler; İnegöl teşkilatına gittik, gittiğimizde bizi öyle güzel ağırladılar ki, biz onlardan memnunuz. Gelen bütün arkadaşlarım sonrasında bana gösterilen misafirperverliği anlattılar. Ben bu konuda teşkilatıma müteşekkirim. Kısmet olursa 45 gün sonra bir seçime gideceğiz. Bu seçimde AK Parti olarak yine iddialıyız. Bizi üç kez iktidara getirdiniz, 2002, 2007 ve 2011 seçimlerinde. Her seferinde de oyumuz arttı. 36’yla başladık, 47’den 50’ye, referandumlarda 50’nin, 60’ın üzerinde oy oranlarıyla hem ilçemizde hem de ülkemizde destek aldık. Hep 300’ün üzerinde Milletvekili sayısıyla iktidar etme imkânını bize verdiniz. Biz yine AK Parti politikalarının, idealistliğinin, siyasetinin Türkiye’de devam etmesini arzu ediyoruz. Sandıklar kurulacak, Bursa’da 18 tane Milletvekili Adayımız, Türkiye’de 550 tane Milletvekili Adayımız, 81 vilayette 200 bine yakın sandıkta seçmenin iradesinin sandığa yansımasıyla yeni hükümetin kurulması sürecini yaşayacağız. Sizden tekrar destek istiyoruz, 2015 seçimlerinde AK Parti hükümetini ve istikrarı tekrar iktidara getirmenizi istiyoruz. Neden? AK Parti Türkiye’yi 12,5 yıldır idare ediyor. Televizyonlarda izliyorsunuz, seçim beyannamemizi, hazırladığımız 100 maddelik manifestoyu… İnsan onurunu ve özgürlükleri ön plana çıkaran, kimsenin kimseyi ötekileştirmediği, vesayetçi rejimin ötelendiği sivil anayasanın öncelendiği, Türkiye’de yaşama huzurunu teessüs edecek bir manifestomuz var. Bu saydığımız özelliklerin pekiştiği yer Anayasamızdır. 1982’de yüzde 92,5 ile evet oyu kullanılarak anayasa kabul edilmişti ama o günkü şartlar olağanüstü şartlardı. Bu olağanüstü şartların üstünden çok zaman geçti. Ondan sonra birçok hükümet kuruldu. Bunlara çeşitli vesayet anlayışlarıyla darbe planları düzenlendi, MGK kurallarının dikte edildiği günleri yaşadık. Anayasayı 82 yılında yazanlar; ‘Biz parlamentoyu tekrar açalım ama öyle bir parlamento yapalım ki, bu parlamentonun aldığı kararların üzerinde bir kurul daha oluşturalım. O da nedir? Milli Güvenlik Kurulu. Yani, MGK kararlarının uygulanmak zorunda olduğu bir parlamento. Bunu daha önceki hükümetlerde yaşadığımız sıkıntılarda gördük. İrademiz şudur, şu partiyi iktidara getiriyoruz ama sizin verdiğiniz hükümet görevinin üstünde bir karar merci var. Bu sandık iradesi, millet iradesi hükümet etmeye sirayet eder mi? Etmiyor. Biz bunu 27 Nisan gecesi verilen e-muhtıra ile ertesi sabah sayın Tayyip Erdoğan’ın kalkıp göstermiş olduğu yüksek irade ile yıktık. ‘Siz Cumhurbaşkanı seçme yeterliliğine sahip değilsiniz, Cumhurbaşkanını seçecek irade bu mecliste yoktur’ diyen o e-muhtıra, sabah Başbakanımızın kalkıp ‘Sen benim memurumsun. Buna karar alamazsın’ demesiyle o akşam yıkılmıştır. Seçilmişler dünyanın her yerinde mevki olarak üsttedir. Hepimiz seçiyoruz. Seçtiğimiz her kademedeki görevli normal demokrasilerde en üst tarafta yer alır, protokolde de karar merciinde de. Ama bizde 82 anayasasında oluşturulan o anlayışta siyasetin üstüne bir vesayet koymuşlar. Bunu uygulamada fiilen kaldırdık ama literatürde yazılı olarak hala duruyor. Biz onun için diyoruz ki, yeni bir Anayasa, özgürlükçü, demokrat, sivil, insanların kendini o metinde bulduğu bir anayasa istiyoruz. Yoksa biz bu anayasa ile mevcutta idare ediyoruz Türkiye’yi. Genel Kurmay Başkanı, benim Başbakanımı onun memuru olduğunu kabul etmiştir. Benim Genel Kurmay Başkanım normal bir süreç yapmıştır. Ben bu devletin ve hükümetin memuruyum demiştir. Kendini bunun üzerinde görmeyen bir Genel Kurmay Başkanımız var ama hep böyle olur mu onu bilemiyoruz. Hep bu yüksek, kararlı irade Türkiye’de hükümet eder mi onu bilemiyoruz. Onun için biz Türkiye’ye seçim propagandamızda yer alan Yeni Türkiye adlandırmasını yapıyoruz. Yoksa Türkiye’yi ve sınırlarını değiştirmeyeceğiz, öyle bir niyetimiz olamaz. İnsanların kimliklerini de değiştirmeyeceğiz. Ortak uzlaşı sebebimiz, bizi bir arada tutan o harcımızı, anayasamızı hepimizin kendini bulacağı bir noktaya getireceğiz. Onun için sizden azami destek istiyoruz” dedi.

MİLLET İRADESİ VE BU AZİZ MİLLET DÜNYA DÖNDÜKÇE VAR OLACAK

Başkanlık sistemini getirmek istediklerini de belirten Şahin, “Bunlar sonra tartışılacak meseleler, yaparken tartışırız. Başkanlık modeli bize uyar mı uymaz mı? Getirirsek ne olur? Türkiye’ye ne faydalar sağlar? Bizim geçmişten gelen mirasımız buna uygun mu? Buna hep beraber o gün karar veririz ama biz AK Parti olarak Anayasa metnini yazarken, Başkanlık sistemini de model olarak koyacağız diyoruz. Şimdi AK Parti tek başına iktidar, inşallah sizlerin destekleriyle 7 Haziran’da tekrar iktidar olacak ama Türkiye’de şartlar, Türkiye’de siyaset yapısı her an değişebilir. Siyaset mekanizmaları da canlı organizmalardır. AK Parti’de bir canlı organizma, bir ömrü var. Anavatan Partisi’nin bir ömrü vardı, bitti. Doğru Yol Partisi’nin de bir ömrü vardı. Biz olabildiğince çok yaşayacağız ve AK Parti’yi çok yaşatmak için mücadele edeceğiz. Bunun için gece gündüz çalışıyoruz. Millet iradesi ve bu aziz millet dünya döndükçe var olacak. Bir daha eskisi gibi birkaç partinin bir araya geldiği, Devlet Bankalarını çeşitli partilerin paylaştığı, kamu kurum ve kuruluşlarının senin benim partime bölüştürüldüğü ve kararların tek mekanizmadan alınmadığı o kaotik günlere Türkiye yeniden girmesin istiyoruz. Başkanlık sisteminde bunu engelleyen nedir? Birçok Başkan Adayı çıkabilir ama ilk turda 50’yi geçen başkan olur. Alamazsa ikinci turda mutlaka biri 51 alacaktır. Dolayısıyla koalisyon ortamının bir daha konuşulmadığı bir ülke olmak istiyoruz. Bunu yabancılar yapıyor oluyor, biz isteyince neden olmuyor anlamış değilim. Bizim yapamaz, edemez, üretemez, çalışamaz, düşünemez zihniyetinden kendimizi kurtarmamız gerekiyor. Biz kendimizi kurtardık, kendimize inanıyoruz. Bunu milletimize her gittiğimiz yerde anlatacağız” ifadelerini kullandı.