banner359

Kardeşçe Yaşamak İstiyoruz

29 Nisan 2016 Cuma 09:41 2016-04-29 09:44:39
Kardeşçe Yaşamak İstiyoruz
 Bursa´da meydana gelen terör saldırısı ve ülke gündemiyle ilgili dün parti binasında basın toplantısı düzenleyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Başkanı Halil Büyükışıklar, terör saldırısını kınarken, “Cumhuriyet rejimini yıkmaya çalışmak bir terör saldırısından farksızdır” dedi.

CHP İlçe yönetim kurulu ve parti üyeleriyle birlikte basın toplantısı düzenleyen CHP İlçe Başkanı Halil Büyükışıklar, yaşanan terör olayının üzüntü verici olduğunu belirterek, “Bursa´da yaşanan terör olayı hepimizi tekrar üzmüştür. Öncelikle terör nedir, nasıl beslenir? Bunu çok iyi anlamak lazım. Terör kendi başına oluşabilecek bir olgu değildir. Terör insanların ya siyasi çıkarları için oluşur, ya ticari çıkarları için oluşur. Bugün dünyada terörü besleyen odaklar her zaman bir çıkar ve rant kavgası içerisindedir. Bursa´da yaşanan terör saldırısının Ulu Caminin batı kapısında halkın yoğun olmadığı bir bölgede, tamda CHP´nin laiklikle ilgili Mahfel´de yapacağı yürüyüş öncesi, yürüyüşün iptal edilmesini hedefleyen bir bölgede, çokta profesyonelce yapılmış bir terör saldırısı olduğunu düşünüyoruz. Laiklik öncelikle doğru anlaşılmalıdır, doğru bilinmelidir. Laiklik dinsizlik demek değildir. Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyetini kurduktan sonra ilkeleriyle bu ulusun birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde yaşayabilmesi için laiklik kavramını gündeme getirmiştir. Laiklik nedir diye baktığımızda, din, dil, ırk ve mezhep ayırımı gözetmeksizin birbiriyle halkımızın kardeşçe yaşaması demektir. Fakat günümüzde maalesef TBMM Başkanı İsmail Kahraman´ın yapmış olduğu açıklama hezeyandır, cahilcedir, bilgisizcedir. Laikliği bilmeyenlerin, ‘laiklik anayasada olmamalı´ deme hadsizliği kesinlikle kabul edilemez. Atatürk ilke ve inkılapları tüm ulusumuz tarafından çok iyi değerlendirilmelidir. Neden değerlendirilmelidir? Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devletinde çağdaş, medeni hukuk sistemi içerisinde yaşayabiliyorsak ve Meclis Başkanımız İsmail Kahraman´da dahil olmak üzere özgürce siyaset yapabiliyorsak, özgürce ibadetlerimizi yerine getirebiliyorsak, Atatürk ilke ve inkılaplarına borçluyuz. Bunun haricinde bir sistem arayışına girmek, Cumhuriyet rejimini yıkmaya çalışmak bir terör saldırısından farksızdır. CHP var olduğu sürece asla laiklik ve diğer ilkelerde dahil olmak üzere Atatürk´ün bize bıraktığı mirası yıktırmayacağız” diye konuştu.
ATATÜRK SADECE CHP´NİN LİDERİ DEĞİLDİR

Milli Eğitim Şube Müdürü Mustafa Karaaslan´ın devam eden davasına müdahil olmayacaklarını belirten Büyükışıklar, “İnegöl´de Milli Eğitim Şube Müdürlüğü görevine devam eden Mustafa Karaaslan´ın ulu önder Mustafa Kemal Atatürk´le ilgili Facebook´ta yaptığı paylaşımla ilgili bir duruşma vardı. Bizde duruşmaya CHP olarak katıldık. Sonrasında bir takım eleştiriler oldu. CHP´nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk´tür. Fakat Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyetinin kurtuluş mücadelesini veren ve Osmanlı döneminde de subaylık yaparak gazi ve ulu önder kişiliğiyle tüm halkımızın lideridir, sadece CHP´nin lideri değildir. Neden müdahil olma talebinde bulunmadığımızla ilgili bir soru geldiğinde, şunu söylemek istiyoruz; 14 yıldır hukuk sistemi içerisinde var olmaya devam eden Türkiye Cumhuriyetinin adalet sistemine müdahil olanlar, siyaseti buna bulaştıranlar, zaten günümüzde bu terör ve benzeri olayların olmasına sebep olmuşlardır. CHP olarak, sivil toplum kuruluşlarının, İzmir Barosunun, Bursa Barosunun ve sendikaların müdahil olduğu davaya izleyici olarak katılmayı uygun gördük. Fakat Mustafa Kemal Atatürk´ün tüm halkımızın lideri olmasından dolayı siyasi bir alana taşınmaması için müdahil olma talebinde bulunmadık. Davayı takip etmeyeceğimiz, şahsın hukuksal çerçevede ceza alıp, almamasını takip etmeyeceğimiz anlamına gelmez. Tüm duruşmalara katılacağız” dedi.

KARDEŞÇE YAŞAMAK İSTİYORUZ

Birlik ve beraberliğin teminatının Atatürk ilke ve inkılapları olduğunu ifade eden Halil Büyükışıklar, “Fakat şunu kimse unutmamalı, Türkiye´nin bugün bu kadar kan gölüne dönmesinin tek sebebi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin asla bir terör grubuyla masaya oturmaması gerektiğini söylediğimiz halde Oslo´da görüşmelere gidilmiş olmasıdır. Çözüm süreci diye bir süreci başlatmış olmasıdır. Bize göre çözüm süreci, bir çözülüm sürecidir, bir bölünme sürecidir. Bu sebeptendir ki, geldiğimiz noktada maalesef Kilis savaş cephesi haline gelmiştir. Kilis´te bugün Kilisli vatandaşlarımız değil, Suriyeli mülteciler yaşıyor. Suriyeli mültecileri ülkemize kabul ederken, ne kadar kontrollü kabul ettikleri ortadadır. Bizleri, Atatürkçüleri, CHP´lileri veya başka siyasi parti temsilcilerini takip etmek yerine Milli İstihbarat Teşkilatımız gerçekten görevini yapıp da, Suriye´den gelen milyonlarca mültecinin gerçekten mülteci mi, yoksa terörist mi olduğunu kontrol etmiş olsaydı, bugün halkımız bu kadar üzülmeyecekti. Bizler bu kadar üzülmeyecektik. Geldiğimiz noktada Milli İstihbarat Teşkilatının gücünü farklı odaklar ve farklı kişilerin çıkarları için kullananlar, terörist saldırıları tespit edemediklerini söylüyor. Fakat çok iyi biliyoruz ki, Mahfel yürüyüşü öncesi sosyal medyada bile bir takım mecralar tarafından paylaşılmıştır, yürüyüşe gitmeyin orada da bomba patlayacak, ikinci bir terörist vardır diye. Soruyoruz; bu bilgi bir yerlere daha önce de Ankara´da da, başka yerlerde de servis edilebiliyor da, bizim istihbarat teşkilatımız neden bu insanları bulamıyor, yakalayamıyor, yoksa yakalamak mı istemiyor? Biz ülkemizde barış, hukuk, özgürlük içinde geleneğimizi, kültürümüzü, inançlarımızı koruyarak, kardeşçe yaşamak istiyoruz. Fakat geçtiğimiz dönemde yaptığımız suç duyurusunda açıkladığımız gibi Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız tam tersine kutuplaştırmaya, ayrıştırmaya ve bölmeye çalışıyorlar. Türk halkı bu karanlık ve zor günleri mutlaka açacaktır. Birlik ve beraberliğimizin teminatı Atatürk ilke ve inkılaplarıdır” diye konuştu.

BİRBİRİ İLE KESİŞEN DOĞRULAR ASLA PARALEL OLMAZLAR

İnegöl Adalet Sarayında yapılan paralel operasyonunun sorulması üzerine konuşan Büyükışıklar, “Matematikte, fizikte bir kural vardır. Kainatta birbiri ile kesişen doğrular asla paralel olmazlar. Bugün paralel diye operasyon yaptıkları kişiler geçmişte beraber siyasi olarak yol yürüdükleri insanlardır. O kadroları oraya CHP koymamıştır. O kadroları oraya koyan bugünkü siyasi iktidardır. Yapılan operasyonlar çıkar ve menfaat ilişkilerinin bittiği noktada o kadroları oradan alıp yerine kendilerini dinleyecek kadrolar yerleştirme çabasıdır. Dolayısı ile paralel diye bir yapının söylenmesi bile şaşırtıcı. Geçmişte beraber yürüdüğünüz, yolunuzun kesiştiği insanlar size paralel olamaz. Bir paralellik var. 1 Kasım´dan sonra terör saldırıları, Oslo süreci, çözüm süreci, bir paralel siyaset gidiyor. Bu paralel siyasetin herkes farkında. Bu operasyonla alınan arkadaşların görevlerini suiistimalleri olabilir, hukuk sürecidir. Adalet ve hukuk sistemi düzgün işlediği müddetçe bir suçları varsa bu net bir şekilde ortaya çıkacaktır ama bu operasyonlar sadece kendi çıkar ilişkilerinin bittiği kişileri yok etme çabası ise Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız ülkeyi birlik ve beraberlik içerisinde yönetmek yerine kutuplaştırarak, bölerek yönetmeye çalışıyor. Bu Türkiye Cumhuriyeti´nin ne tarihine ne geçmişine ne de geleceğine yön tutmaz. Cumhurbaşkanımız birlik ve beraberlik içerisinde ülkemizi yönetmelidir. Siyaset farkı bir şey, icraatlar başka bir şey, Cumhurun Reisi olmak başka bir şey” şeklinde konuştu.

Son Güncelleme: 29.04.2016 09:44
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
<