banner359

Kentsel Dönüşümde Yol Alınmıyor

18 Ağustos 2017 Cuma 21:08 2017-08-19 12:43:17
Kentsel Dönüşümde Yol Alınmıyor


İnşaat Mühendisleri Odası İnegöl Temsilciliği Başkanı Oğuzhan Uslu, 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi hakkında açıklamalarda bulunarak, deprem sonrası kentsel dönüşüm akıllara geldiğini ama kentsel dönüşümde yol alınamadığını belirtti.

Konu ile ilgili yazılı basın açıklamasında bulunan İnşaat Mühendisleri Odası İnegöl Temsilciliği Başkanı Oğuzhan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Deprem bir doğa olayıdır. Onu afete dönüştüren ilime, bilime ve tekniğe uyulmadan veya kaçak olarak yapılan yapılardır. Depremin kaçınılmaz olduğunu ve önlenemeyeceğini unutmamalıyız. Depreme karşı öncelikle bilinç olarak hazır olmamız gerekiyor. ‘Tabut’ olarak nitelendirilen kaçak ve mühendislik hizmeti almamış yapılarımızın mutlak suretle incelenmesi; yıkılması gereken yapıların yıkılması, güçlendirilmesi gerekenlerin ise güçlendirilmesi gerektiğinin farkına varmalıyız. Depremin kesin zamanını belirlemek elimizde değil ama güvencesiz evlerimizden kurtulmak elimizde. Peki, 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminin 118’nci yılını anarken, yanlış uygulamalar nedeniyle yolun başında olduğumuzu nitelendirdiğimiz kentsel dönüşüm konusunda neler yapılıyor?"

"Kentsel dönüşüm, son günlerde dilimizde pelesenk olmuş durumda.. türkiye’deki kentsel dönüşüm kavramının gelişimine bakacak olursak; sanayileşme ve ardından yaşanan kırsal alandan büyük kentlere göç ile birlikte 1950’li yıllarda gecekonduyla başladı. Gelen nüfusun konut ihtiyacına cevap veremeyen şehirlerde, kaçak ve çarpık yapılaşma oluştu.1970’lerde ise kentleşme ile birlikte uydu kentler oluşmaya başlarken 1980’lerde yığılan yapılaşma nedeniyle gecekondu bölgelerinde dönüşüm gündeme gelmeye başladı. Ülkemizde ilk kentsel dönüşüm düzenlemesi, gecekonduların ıslahı, tasfiyesi ve yeniden gecekondu yapımını önlemek için çıkartılan 1966 yılındaki ‘Gecekondu Kanunu’ oldu. 1984 yılında, 2891 sayılı ‘İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkındaki Kanun’, gecekondu dönüşüm sürecinde önemli rol oynadı ve dönüşüm belediyelerin gündeminde yer almaya başladı"

"2010 yılında Belediye Kanunu 73.maddesi yeniden değiştirildi. Fakat kanunlar yıllar içinde uygulanamadı bazen de yetersiz kaldı. 2011 yılında Van Depremi bize bunu acı bir şekilde gösterdi ve 2012 yılında ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’ çıkartılarak, riskli bölgelerin ve depreme dayanıksız binaların doğal afetlere hazır olması için çalışılması hedeflendi. Yasanın çıkartıldığı günden bugüne geriye dönüp baktığımızda ise almamız gereken yolun yarısını alamadığımızı görüyoruz. Biz İnşaat Mühendisleri olarak deprem afetinden korunmanın yollarını 3’e ayırıyoruz. İlki depremden önce yapılması gerekenler ki bunlar; doğru planlama ve etüt, güvenli yapılaşma, acil eylem planları oluşturma, eğitim ve toplum bilinci geliştirme, binalarda eşyaların sabitlenmesi. İkincisi deprem esnasında yapılması gerekenler; bina içinde davranış şekli ve hayat üçgeni. Üçüncüsü deprem sonrasında yapılması gerekenler; ilk yardım, arama kurtarma, güvenlik. Aslında deprem öncesinde yapmamız gereken çalışmaları tamamlarsak deprem esnasında ve sonrasında yaşanacak acıların, kayıpların önüne geçiş oluruz. 18 yılda dönüşmesi gereken, ruhsata aykırı, mühendislik hizmeti almamış ve 99 öncesi yeterli denetimlerden geçmeden inşa edilen binalarımız ne durumda? Sorusuna cevap; 'Türkiye’de yaklaşık 7 milyon konut hala dönüşmeyi bekliyor' Yık-yap anlayışı ile dönüşüm gerçekleştirilemez. Dönüşüm, açık alanları, yeşil alanları, özel ve kamusal alanları belirlenmiş, üst ve altyapısı, eğitim, kültür ve ibadet alanları; yani kısacası her türlü sosyal donatı alanları tasarlanarak bütüncül planlama şeklinde olmalı. Vatandaşın da bu konuda yapması gerekenler var. Yapısının riskli olduğunu kabul etmek ve dönüşümü sağlamak vatandaşımızın da görevi, son ana kadar depremi beklemek kazanç sağlamayacaktır. Depreme dayanıksız olan konutundan rant beklentisi içerisine girmek uzun vadede vatandaşlarımızın aleyhine olabilir. 1855 Bursa depreminin tekrarlama periyodunun yaklaştığı, olası bir Marmara depreminin ise her gün gündemde olduğu süreçte afetlere karşı hazırlanmakta geç kalmayalım"

Son Güncelleme: 19.08.2017 12:43
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
<