“AK Parti yeni Genel Başkanı’nı belirlemek üzere Olağanüstü Kongre’ye gitme kararı almış ve Başbakan Davutoğlu kongrede aday olmayacağını belirtmiştir. Bu olay her ne kadar bir siyasi partinin iç meselesi olarak gözükse de Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın değişecek olması nedeniyle ülkemizi alakadar ettiği için basın açıklaması yapma gereği duyulmuştur.  

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tarafsız bir cumhurbaşkanı olması gerekirken Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu görevinden bıraktırmaya zorlaması ve bir siyasi partiyi dizayn etmesi Anayasa’ya aykırılık teşkil etiği gibi Cumhurbaşkanının ‘80 Milyon vatandaşımızın Cumhurbaşkanıyım’ şeklinde ki beyanı ile tezatlık göstermektedir. Cumhurbaşkanının seçim arifelerinde meydanlara çıkıp Akp’yi göstererek oy istemesi ne kadar yanlış ise bu durumda bir o kadar yanlıştır.  

3 sene önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getirilen ‘Dünyanın neresinde olursa olsun, seçimle gelmiş iktidara karşı yapılan darbeler kötüdür’ sözünü hatırlatmak isteriz! 

Halk tarafından 6 ay önce seçilmiş bir Başbakanın görevinden alınması ancak sandıkla gerçekleşir. SEÇİM İLE GELEN ANCAK SEÇİM İLE GİDER. Milli irade diye söylemlerde bulunanlara soruyoruz; MİLLİ İRADE BUNUN NERESİNDEDİR?

Milli iradeye saygı gösterin diyenler % 49 oy alarak Başbakan olmuş Davutoğlu’nun üstünü bir kalemle çizmiş, yok etmiş ve Milli iradeyi hiçe saymıştır.  

Başbakan Ahmet Davutoğlu Başbakanlık görevinden alınması ile ilgili olarak ‘BEN İSTEMEDİM’ demiştir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise ‘KENDİ İSTEĞİ İLE BIRAKTI’ demiştir. Hangi açıklama doğrudur? Herkesin malumu olduğu üzere bu görevin bırakılması tamamen Cumhurbaşkanı’nın isteği ve zorlaması ile olmuştur.

Hükümetin geri plana atılıp Cumhurbaşkanının günü birlik sözlerinin dinlenmesi Türkiye’nin aleyhinedir. Ülkemizin yeni bir sisteme yani onların diliyle başkana ihtiyacı yoktur. Adil, milli ve görevlerini yerine getirecek bir hükümete, hukukun ve Anayasanın üstünlüğünü tanıyacak bir Cumhurbaşkanına ihtiyacı vardır.

Başbakan’ın görevi bırakacak olması ile borsa % 7 düşmüş Türk lirası Dolar karşısında değer kaybetmiş olup halkımız yine fakirleşmiştir. İstikrardan kasıt bu mudur? Kilis terör örgütleri tarafından her gün bombalanmakta Kilisli vatandaşlarımız isyan içindeyken, Ülkemizin Doğu ve Güney Doğu illerinden her gün şehitlerimiz geliyorken, ülkenin her yerinde terör örgütleri tarafından canlı bomba eylemleri gerçekleştiriliyorken, esnafımızın ve çiftçimizin beli bükülmüş ve ülkede ciddi bir ekonomik kriz söz konusu iken ‘Cumhurbaşkanı ne yapsa doğrudur, vardır bir bildiği’ gibi algılarla siyaset üretilmeye çalışılması çok acıdır.  

Milliyetçi Hareket Partisi olarak Devleti yönetenlerin kendi sorunlarından çok halka yönelip ülkenin huzur ve güvenini sağlamalarını, sorunlara çözüm bulmalarını, yaşanan hukuksuzlukların önlenmesini ve kuvvetler ayrılığı ilkesinin yeniden tesis edilmesini temenni ediyoruz“