İnegöl Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Üniversite Birimi Başkanı Osman Baş, “Biz Türk gençliği olarak 3 Mayıs´ın Türkçülüğün tarihinde bir dönüm noktası olduğunu kabul etmişizdir. O zamana kadar yalnız duygu ve düşünce olan, ebedî ve ilmî sınırları pek de aşmayan Türkçülük, 1944 yılının 3 Mayısında birden bire hareket oluverdi” dedi.

Merhum Başbuğ Alpaslan Türkeş´in olaylarla ilgili olarak, “Bunlar Milli Şef ve onun gözde Milli Eğitim Bakanına nasıl gösteri yapabiliyorlardı? O zamana kadar Milli Şef´in müsaade etmediği hiçbir gösteri yapılamazdı. Demokrasi, eşitlik, hürriyet, gençlik, bütün bunlar Türkiye´nin 1944 iktidarında hep palavradır. Halkın alkışları, gençlikten çıkacak ´yaşa´ naraları kayıtsız şartsız İnönü´nün tekelinde kalmalıdır” dediğini ifade eden Osman Baş, “Dava da yine karar çıkmayınca, 9 Mayıs´a ertelenir ama duruşma sonrası milliyetçi cephe darbe suçlamasıyla bir yara alacaktır. Hüseyin Nihal Atsız ve milliyetçi görüşlü aydınlardan toplam 23 kişi tutuklanır. 1942 yılında yapılan konuşmada, hükümetin Türkçü olduğu iddia edilse de, 18 Mayıs 1944 günü bir bildiri yayınlanır ve Atsız ile arkadaşları Turancılık hareketiyle hükümeti devirmeye çalışmakla suçlanırlar. 44 hadisesini bizzat içinde bulunmuş olan Dr. Necdet Özgelen´ in anlatımıyla, ‘O devirde milliyetçi cephede ikilik vardı. R. Oğuz Türkkan ve H.Nihal Atsız kutuplaşmaları yaratmışlardı. Kutuplaşmayı bitirmek için Zeki Velidi hocanın evinde bir barışma toplantısı düzenlendi. Bu toplantıda bir masanın etrafında çekilen fotoğraf daha sonra sivil polisler tarafından ele geçirildi. Bu fotoğrafı kanıt göstererek bizi Almanya´dan destek alarak mevcut hükümeti milliyetçi fikir ile devirmeye çalışmak suçuyla tutukladılar.´ Hüseyin Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Zeli Velidi Togan, Nejdet Sançar, Alparslan Türkeş, Fethi Tevetlioğlu, Nurullah Barıman, Orhan Şaik Gökyay, Osman Yüksel Serdengeçti gibi isimler tutuklanırlar. Tutuklanan milliyetçi aydınlar o zamanlardaki adı Sansaryan Hanı olan eski İstanbul Emniyet Müdürlüğüne götürülür ve 44 olaylarını en kötü yüzü olan işkence ve tabutluklar başlar. Bir insanın bile içinde oturamayacağı, sadece bir tabutun sığacağı kadar küçük odacıklardan oluşan bir çeşit “hücre” olan tabutluklarda Atsız ve Türkkan oldukça eziyet çekerler. Irkçılık-Turancılık davası 7 Eylül 1944´te başlamış ve 29 Mart 1945´e kadar sürmüştür, toplam 65 oturumdan oluşmuştur. Yargılama sonucunda Zeki Velidi Togan, Alparslan Türkeş, Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal çeşitli cezalara çarptırıldılar. Verilen bu karar temyiz edilmiş ve Askeri Temyiz Mahkemesi, bu mahkûmiyet kararlarını esastan ve usulden bozarak 23 milliyetçinin 26 Ekim 1945 tarihinde tahliye edilmelerini sağlamıştır. Bilahare davaya 2 numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi´nde devam edilmiş ve neticede milliyetçilerin hepsi 31 Mart 1947 tarihinde beraat etmişlerdir. Mahkemenin gerekçeli kararında: ‘Bu nümayiş (3 Mayıs 1944 yürüyüşü-gösterisi) milli bir ideolojinin, milli olmayan bir ideolojiye karşı tepkisinden ibarettir´ denilmiştir. Biz İnegöl Ülkü Ocakları Üniversite Birimi olarak Türküz ve ölene kadar Türk olmakla gurur duyacağız. Mustafa Kemal Atatürk´ün belirttiği gibi muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur” dedi.