Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, tutuklanan HDP’li milletvekillerine ilişkin, “Böyle bir fotoğrafı bu ülkeye, bu millete yaşatmamalarını onlardan arzu ederdik” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, AK Parti Bursa İl Başkanlığının Orhangazi ilçesi Nadır Tesisleri’nde düzenlenen İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Konuşmasında HDP’li milletvekillerinin tutuklanmasına değinen Bakan Müezzinoğlu, “Dün sabah itibariyle bir minibüs aracında bomba patlatarak 2 güvenlik görevlimizi, toplam 9 vatandaşımızı şehit eden hain teröristlere yataklık veya onların sözcülüğünü yapan, onların siyasi temsilciliğini yaparak ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı ettiği yemine sadık kalmayan siyasi misyonun mensupları da bu ülkenin hukuku karşısında, bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı sorumluluklarını yerine getirmemenin hesabını da hukuk karşısında vereceklerdir. Bu anlamda dün itibariyle 9 milletvekilinin tutuklu yargılanması, 3 milletvekilinin de gözetimli serbestlikle yargılanma süreci esasında siyaseten arzu ettiğimiz bir tablo değil, olamaz da. Ama siyasetçinin esas görevi millet, ülke, bayrak, birlik beraberlik ve temel ilkelerdeki yanlışlıkların içinde olmamasıdır. Bu anlamda TBMM vatanın bölünmez bütünlüğü yanlışlıklarının içinde olanlara dokunulmazlıkların kaldırıldığı süreçte, hele hele dokunulmazlıklar kaldırıldıysa savcının ifadeye çağırdığı bir süreçte ’Savcı da kim oluyormuş. Gelsinler alsınlar da görelim’ diyecek, ’Millet devlet tanımam’ anlayışının bir hukuk devletinde kabul edilebilir olmadığını onlar da görecek, yaşayacak. Çünkü siyasetçi, toplumun önünde olanlar, milletin önünde örnek insanlardır. Ülke olarak böyle bir fotoğrafı bu ülkeye, bu millete yaşatmamalarını onlardan arzu ederdik. Ama yaptıkları yanlışların bedeli kimsenin yanına kar olarak kalmaz. Onların da yanına kar olarak kalmayacaktır” açıklamasını yaptı.
“Hukuk çerçevesinde bir medya kuruluşumuza yapılan hukuki süreçle ilgili bir bakıyoruz ki AB’den bir saat sonra olağanüstü bir durum varmış gibi açıklamalar geliyor, kınamalar geliyor” diyen Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
“Bir hukuk devletinin hukuk sürecinde bir saat sonra kınama yapan AB üyesi ülkeler veya kuruluşları 15 Temmuz darbe girişimi sonrası anında Türkiye’nin yanında olması gerekirken TBMM’nin bombalanmasına 246 tane sivil vatandaşın şehit edilmesine 2 bin 200’e yakın vatandaşın gazi sıfatını taşıyacak şekilde yaralanmasına, demokrasiye ve milli iradeye müdahale yapılmasına rağmen ancak aylar sonra ’Biz olayı yeni fark ettik’ diyebilecek kadar bazen zeka özürlüsü, bazen de zeka fışkıran tabloyu çelişkili bir şekilde gösteriyorlar. Birini bir saat sonda fark ediyorlar, diğerini aylar sonra zoraki fark etmiş gibi oynuyorlar. Bunu da kabul edebilmemiz mümkün değil. Dün sabah gözaltılar başlıyor, AB üyesi üyelerin büyükelçileri anında toplanıyor. Peki darbe girişimi sonrası ne zaman toplandınız. Hangi kararı aldınız, hangi tavrı koydunuz. İkiyüzlülüğü değil çok yüzlülüğü artık bu milletin vicdanı da okuyor, feraseti de okuyor. Bunlara tavır koyacak cesareti de var, asaleti de var. Hiç tereddüdünüz olmasın ki bu millet kendi birlik ve beraberliğini koruyarak bütün bunlarla mücadeleyi başaracak.”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, AK Parti Bursa İl Başkanlığının Orhangazi ilçesi Nadır Tesisleri’nde düzenlenen İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Konuşmasında HDP’li milletvekillerinin tutuklanmasına değinen Bakan Müezzinoğlu, “Dün sabah itibariyle bir minibüs aracında bomba patlatarak 2 güvenlik görevlimizi, toplam 9 vatandaşımızı şehit eden hain teröristlere yataklık veya onların sözcülüğünü yapan, onların siyasi temsilciliğini yaparak ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı ettiği yemine sadık kalmayan siyasi misyonun mensupları da bu ülkenin hukuku karşısında, bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı sorumluluklarını yerine getirmemenin hesabını da hukuk karşısında vereceklerdir. Bu anlamda dün itibariyle 9 milletvekilinin tutuklu yargılanması, 3 milletvekilinin de gözetimli serbestlikle yargılanma süreci esasında siyaseten arzu ettiğimiz bir tablo değil, olamaz da. Ama siyasetçinin esas görevi millet, ülke, bayrak, birlik beraberlik ve temel ilkelerdeki yanlışlıkların içinde olmamasıdır. Bu anlamda TBMM vatanın bölünmez bütünlüğü yanlışlıklarının içinde olanlara dokunulmazlıkların kaldırıldığı süreçte, hele hele dokunulmazlıklar kaldırıldıysa savcının ifadeye çağırdığı bir süreçte ’Savcı da kim oluyormuş. Gelsinler alsınlar da görelim’ diyecek, ’Millet devlet tanımam’ anlayışının bir hukuk devletinde kabul edilebilir olmadığını onlar da görecek, yaşayacak. Çünkü siyasetçi, toplumun önünde olanlar, milletin önünde örnek insanlardır. Ülke olarak böyle bir fotoğrafı bu ülkeye, bu millete yaşatmamalarını onlardan arzu ederdik. Ama yaptıkları yanlışların bedeli kimsenin yanına kar olarak kalmaz. Onların da yanına kar olarak kalmayacaktır” açıklamasını yaptı.
“Hukuk çerçevesinde bir medya kuruluşumuza yapılan hukuki süreçle ilgili bir bakıyoruz ki AB’den bir saat sonra olağanüstü bir durum varmış gibi açıklamalar geliyor, kınamalar geliyor” diyen Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
“Bir hukuk devletinin hukuk sürecinde bir saat sonra kınama yapan AB üyesi ülkeler veya kuruluşları 15 Temmuz darbe girişimi sonrası anında Türkiye’nin yanında olması gerekirken TBMM’nin bombalanmasına 246 tane sivil vatandaşın şehit edilmesine 2 bin 200’e yakın vatandaşın gazi sıfatını taşıyacak şekilde yaralanmasına, demokrasiye ve milli iradeye müdahale yapılmasına rağmen ancak aylar sonra ’Biz olayı yeni fark ettik’ diyebilecek kadar bazen zeka özürlüsü, bazen de zeka fışkıran tabloyu çelişkili bir şekilde gösteriyorlar. Birini bir saat sonda fark ediyorlar, diğerini aylar sonra zoraki fark etmiş gibi oynuyorlar. Bunu da kabul edebilmemiz mümkün değil. Dün sabah gözaltılar başlıyor, AB üyesi üyelerin büyükelçileri anında toplanıyor. Peki darbe girişimi sonrası ne zaman toplandınız. Hangi kararı aldınız, hangi tavrı koydunuz. İkiyüzlülüğü değil çok yüzlülüğü artık bu milletin vicdanı da okuyor, feraseti de okuyor. Bunlara tavır koyacak cesareti de var, asaleti de var. Hiç tereddüdünüz olmasın ki bu millet kendi birlik ve beraberliğini koruyarak bütün bunlarla mücadeleyi başaracak.”
