CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Belediye otobüsü yakılacak, doğru bulmayız. İnsana zarar verilecek, doğru bulmayız. Doğru bulmayız da biz iktidar değiliz. İktidar olsaydık onları kulaklarından yakalar, adalete teslim ederdik” dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 17 Aralık’tan sonra yapılan bütün yasal düzenlemelerin amacının yolsuzluk dosyalarının üzerini kapatmak olduğunu iddia etti. Ahmet Davutoğlu’nun başbakan yapılmasının tek amacının yolsuzluk dosyalarının üzerini kapatmak olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, “Davutoğlu’nun görev alanını çizdiler. Kendisine dediler ki bu dosyayı aklayacaksın. Bugün konuşmamasının temel nedeni de budur” diye konuştu.
Türkiye’nin iyi yönetilmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin hortumcular ülkesi haline getirildiğini savunarak, “Önce hırsızlara seslenelim, sakın devleti de satın aldık, hukuku da satın aldık diye düşünmeyin. Satın aldığınız şey Türkiye değil şerefini satılığa çıkarmış adamların kendisidir. Onlar gelir geçer, bu ara dönem mutlaka biter. Bu devlet asli rotasına döndüğü zaman adaletin tokadı suratına çarpacaktır” dedi.
“BİZ ADALETTEN YANAYIZ, ETHEM’İN YANINDAYIZ”
Vatandaşlara da seslenen Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Sevgili yurttaşlarım, bizim kültürümüzde, inancımızda, tarihimizde hırsızlığın, yolsuzluğun yeri yoktur. Biz padişahını Kanuni diye öven milletiz. Biz Mevlana’nın torunlarıyız. Bizim yanımızda rüşvetçiler yok, komisyoncular yok, kaçakçılar yok, katiller yok. Bizim yanımızda alnının akıyla kazanan Somalı madenciler var. 14 yaşında biber gazı kurşunuyla hayatını yitiren Berkin Elvanlar var. Bizim yanımızda adalet için sokağa çıkıp öldürülen Ali İsmail Korkmazlar var. Bizim yerimiz burası. Bütün yurttaşlarıma söylüyorum, bizim yerimiz burası. Bizim yerimiz özgürlükten yana. Biz Ethem Sarısülük’ün katiline 7 yıl hapis cezası verip, annesine 10 yıl hapis isteyenlerle yan yana değiliz. Biz adaletten yanayız, Ethem’in yanındayız.”
“DÜŞÜNCELERİNDEN ÖTÜRÜ KİMSE ÖLDÜRÜLMEMELİ”
Ethem Sarısülük için içleri nasıl yandıysa, Diyarbakır’da linç edilen Yusuf Er içinde içlerinin o kadar acıdığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Bu ülkede kimse düşüncelerinden ötürü öldürülmemeli. Bu ülkede insanlar düşüncelerini özgürce dile getirebilmeli” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, kararı veren savcıya da sözünün olduğunu dile getirerek, “Savcıya da sözümüz var. Ona savcı diyoruz. Resmi adı savcı. Gerçek adı Rıza Sarraf’ın avukatı. Savcı ile avukatın rolü farklıdır. Rıza kendine bir avukat değil bir savcı bulmuş. Düşüncesini, adaletini, kalemini satan adama savcı denemez” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE YENİ BİR SÜRECİN İÇİNE SOKULMAK İSTENİYOR”
Yeni güvenlik yasası hakkında da eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, yasanın daha baskıcı bir Türkiye için getirildiğini iddia etti. Kılıçdaroğlu, molotof kokteyli kullanarak çevresine zarar veren insanları hiçbir zaman savunmadıklarını belirterek, “Belediye otobüsü yakılacak, doğru bulmayız. Kütüphane yakılacak, doğru bulmayız. İnsana zarar verilecek, doğru bulmayız. Doğru bulmayız da biz iktidar değiliz. Biz iktidar olsaydık onların kulaklarından yakalar adalete teslim ederdik. İktidar olduğunun farkında değil, şikayet ediyor. Sen Başbakansın. Sen şikayet edeceksen peki kim savunacak. Adalet kavramının içini boşalttılar. Özgürlük diye satıyorlar bunu. Belediye otobüsünü yakanı mahkemeye çıkardın da karşı çıkan vatandaş mı oldu? Türkiye yeni bir sürecin içine sokulmak isteniyor. Herkesin bunu bilmesini isterim” dedi.
İtibarı olan bir Türkiye istediklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, hukukun üstünlüğüne, demokrasisi gelişmiş bir Türkiye istediklerini ifade etti. Baskıcı bir Türkiye’nin olamayacağını, Türkiye’nin itibarının yerle bir olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Kimse kusura bakmasın bunu söylemek durumundayım. En son BM’de görüldü” şeklinde konuştu.
“BM’de Türkiye’yi bu hale getiren kim?” diyen Kılıçdaroğlu, “Bu soruyu kendine soracaksın, iktidara sorma. Hava yağmurlu bile olsa CHP’ye bağlayacak” dedi.
(İHA)
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 17 Aralık’tan sonra yapılan bütün yasal düzenlemelerin amacının yolsuzluk dosyalarının üzerini kapatmak olduğunu iddia etti. Ahmet Davutoğlu’nun başbakan yapılmasının tek amacının yolsuzluk dosyalarının üzerini kapatmak olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, “Davutoğlu’nun görev alanını çizdiler. Kendisine dediler ki bu dosyayı aklayacaksın. Bugün konuşmamasının temel nedeni de budur” diye konuştu.
Türkiye’nin iyi yönetilmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin hortumcular ülkesi haline getirildiğini savunarak, “Önce hırsızlara seslenelim, sakın devleti de satın aldık, hukuku da satın aldık diye düşünmeyin. Satın aldığınız şey Türkiye değil şerefini satılığa çıkarmış adamların kendisidir. Onlar gelir geçer, bu ara dönem mutlaka biter. Bu devlet asli rotasına döndüğü zaman adaletin tokadı suratına çarpacaktır” dedi.
“BİZ ADALETTEN YANAYIZ, ETHEM’İN YANINDAYIZ”
Vatandaşlara da seslenen Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Sevgili yurttaşlarım, bizim kültürümüzde, inancımızda, tarihimizde hırsızlığın, yolsuzluğun yeri yoktur. Biz padişahını Kanuni diye öven milletiz. Biz Mevlana’nın torunlarıyız. Bizim yanımızda rüşvetçiler yok, komisyoncular yok, kaçakçılar yok, katiller yok. Bizim yanımızda alnının akıyla kazanan Somalı madenciler var. 14 yaşında biber gazı kurşunuyla hayatını yitiren Berkin Elvanlar var. Bizim yanımızda adalet için sokağa çıkıp öldürülen Ali İsmail Korkmazlar var. Bizim yerimiz burası. Bütün yurttaşlarıma söylüyorum, bizim yerimiz burası. Bizim yerimiz özgürlükten yana. Biz Ethem Sarısülük’ün katiline 7 yıl hapis cezası verip, annesine 10 yıl hapis isteyenlerle yan yana değiliz. Biz adaletten yanayız, Ethem’in yanındayız.”
“DÜŞÜNCELERİNDEN ÖTÜRÜ KİMSE ÖLDÜRÜLMEMELİ”
Ethem Sarısülük için içleri nasıl yandıysa, Diyarbakır’da linç edilen Yusuf Er içinde içlerinin o kadar acıdığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Bu ülkede kimse düşüncelerinden ötürü öldürülmemeli. Bu ülkede insanlar düşüncelerini özgürce dile getirebilmeli” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, kararı veren savcıya da sözünün olduğunu dile getirerek, “Savcıya da sözümüz var. Ona savcı diyoruz. Resmi adı savcı. Gerçek adı Rıza Sarraf’ın avukatı. Savcı ile avukatın rolü farklıdır. Rıza kendine bir avukat değil bir savcı bulmuş. Düşüncesini, adaletini, kalemini satan adama savcı denemez” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE YENİ BİR SÜRECİN İÇİNE SOKULMAK İSTENİYOR”
Yeni güvenlik yasası hakkında da eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, yasanın daha baskıcı bir Türkiye için getirildiğini iddia etti. Kılıçdaroğlu, molotof kokteyli kullanarak çevresine zarar veren insanları hiçbir zaman savunmadıklarını belirterek, “Belediye otobüsü yakılacak, doğru bulmayız. Kütüphane yakılacak, doğru bulmayız. İnsana zarar verilecek, doğru bulmayız. Doğru bulmayız da biz iktidar değiliz. Biz iktidar olsaydık onların kulaklarından yakalar adalete teslim ederdik. İktidar olduğunun farkında değil, şikayet ediyor. Sen Başbakansın. Sen şikayet edeceksen peki kim savunacak. Adalet kavramının içini boşalttılar. Özgürlük diye satıyorlar bunu. Belediye otobüsünü yakanı mahkemeye çıkardın da karşı çıkan vatandaş mı oldu? Türkiye yeni bir sürecin içine sokulmak isteniyor. Herkesin bunu bilmesini isterim” dedi.
İtibarı olan bir Türkiye istediklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, hukukun üstünlüğüne, demokrasisi gelişmiş bir Türkiye istediklerini ifade etti. Baskıcı bir Türkiye’nin olamayacağını, Türkiye’nin itibarının yerle bir olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Kimse kusura bakmasın bunu söylemek durumundayım. En son BM’de görüldü” şeklinde konuştu.
“BM’de Türkiye’yi bu hale getiren kim?” diyen Kılıçdaroğlu, “Bu soruyu kendine soracaksın, iktidara sorma. Hava yağmurlu bile olsa CHP’ye bağlayacak” dedi.
(İHA)
