"ışid’e Kara Operasyonu..."

Terör örgütü IŞİD’e yönelik hava saldırılarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Havadan yaptığınız operasyonları eğer kara harekatıyla tamamlayamıyorsanız, sizin orada bir defa herhangi bir yeri ele geçirme diye bir durumunuz olamaz”...

23 Ekim 2014 Perşembe 17:28
Terör örgütü IŞİD’e yönelik hava saldırılarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Havadan yaptığınız operasyonları eğer kara harekatıyla tamamlayamıyorsanız, sizin orada bir defa herhangi bir yeri ele geçirme diye bir durumunuz olamaz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Letonya Üniversitesi’nde bir konuşma yaptı. Irak’taki mezhep çatışmaları hakkında konuşan Erdoğan, “Irakta farklı mezhepler arasında kanlı saldırılar olurken bu sırada IŞİD terör örgütü acımasızca kan akıtmaya başladı. Suriye’de ise uzun zamandır devam eden baskı rejimi Kuzey Afrika’da ortaya çıkan Arap uyanışı kapsamında halkın protestolarına neden oldu. Suriye hükümetine bu protestoları dikkate alması, talepler karşılaması yönünde çok samimi ve dostane uyarılarımız oldu. Bizim Suriye ve Irak’la olan sınırımız bin 295 kilometredir. Bu kadar uzun bir sınıra sahibiz. İlişkilerimiz geçmişi itibariyle çok çok önemli, tarihi, Kültürel, dini bütün bu ilişkiler bizi birbirine farklı bir şekilde bağlıyor. Bu gelişmelerde demokratik bir sisteme geçiş için yaptığımız uyarıları ne yazık ki ne Suriye ne ırak değerlendirmeye dahi tabi tutmadı. Ve tabi otokratik rejimler çökerken demokrasiye geçmek herkesin işine gelmiyor. Ve yaklaşık 4 yıl içinde Suriye’de kimyasal silahlar, konvansiyonel silahlar işkence ve diğer metotlarla 300 bine yakın insan hayatını kaybetti. 300 bine önemli bir kısmını kadın ve çocuklar oluşturuyor. 300 bin insan ölürken Suriye’de 700 milyona yakın insan evlerini terk etmek zorunda kaldı bunların da yaklaşık 3 milyonu ülke dışına sığındı. Bakınız şu an benim ülkemde 1.5 milyon Suriye ve Irak’tan kaçan insan var. Bunlar bize sığındılar. Biz açık kapı politikasıyla hepsini kabul ettik ve şu anda hala kabul etmeye devam ediyoruz. Bize maliyeti, şu ana kadar yaptığımız yatırımlar, çadırlar, konteynır kentler bütün bunlarla beraber 4.5 milyar doları buldu. Ayrıca yaklaşık 350 milyon dolar Suriye ve ırak tarafındaki kalanlara da yapmış olduğumuz gıda, ilaç, giyim bunları da ayrıca saydığımızda yaklaşık bu rakam 5’e doğru yürüyor” dedi.

"BATI’NIN BÖYLE BİR DERDİ YOK"
Türkiye’ye beklenen desteğin yapılmadığını kaydeden Erdoğan, “Peki bütün bunları yaparken BM mülteciler komiserliğinden herhangi bir destek size geldi mi? Onu da söyleyeyim size 25 milyon dolar. bize üç hafta içinde sadece eski adıyla Ayn El Arab yeni adıyla Kobani buradan sığınanların sayısı 200 bin. Tüm Avrupa’ya sığınanların sayısı veya Avrupa’nın kabul ettiklerinin sayısı 130 bin. Şimdi soruyorum Avrupa bu kadar imkana sahip olduğu halde niçin kapılarını bu sığınmacılara açık tutmaz, niçin onları kabullenmez. Veyahut ey Türkiye sen 1.5 milyonu kabul ettin bize de ne düşüyor, biz acaba ne gibi katkılarda bulunabiliriz, biz nasıl destekler verebilir diye herhangi bir derdi Batının yok. Başta Avrupa Birliği de buna dahil. Bu çifte standart değil, çoklu standart. Bir defa bunları aşmamız lazım. Fakat biz bütün bunlara rağmen insan öncelikle bir hareket olmamız hasebiyle, insan öncelikle bir anlayışa sahip olmamız hasebiyle kapımızı açık tuttuk ve tutmaya devam edeceğiz. Bakınız ben burada şunu açık açık ifade etmek durumundayım. Irak’ta Bağdat yönetimi mezhep ve ırk ayrımını körükleyen girişimlerde bulunurken ne BM ne AB n ede diğer ülke ve uluslararası kuruluşlar hiçbir önlem almadılar. Aynı şekilde Suriye’de 300 bin insan ölürken, 7 milyon insan evlerini terk ederken aynı ülkeler ve kuruluşlar bu trajediyi umursamadılar. Ne zamanki bir IŞİD çıktı ve petrol kuyularını tehdit eder hale geldi işte o zaman her ülkedeki trajedi fark edilmeye başlandı” dedi.

"KARA OPERASYONU ŞART"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Letonya Üniversitesi’nde yaptığı açıklamada, “Havadan yaptığınız operasyonları eğer kara harekatıyla tamamlayamıyorsanız sizin orada bir defa herhangi bir yeri ele geçirme diye bir durumunuz olamaz” dedi.
Erdoğan açıklamasında, “Letonya Ortadoğu’dan Irak ve Suriye’den fiziken çok uzak bir ülke olabilir. Belki medya bölgede yaşanan trajediyi her boyutuyla ve yoğun olarak yansıtmıyor olabilir. Yaşanan trajedi sosyal medyada belki tüm boyutlarıyla görülmüyor olabilir ancak ben Suriye ve Irak’taki feryatların orada yaşanan acıların buraya kadar ulaştığını ve buradaki yüreklere de etki ettiğini biliyorum. Burada bölgede yaşanan acılara dair sizlere bazı hatırlatmalar yapmak isterim. Irak, yaşadığı işgalin ardından maalesef istikrarlı ve her kesimi kucaklayan bir yönetime kavuşamadı. Bağdat yönetiminin mezhepler ve etnik kökenler arasında yaptığı ayırım, Irak’ı huzursuz bölünmenin eşiğinde bir ülke noktasına getirdi. Tabi Irak’taki huzursuzluğu değerlendiren de IŞİD adı verilen terör örgütü oldu. Fakat IŞİD denilen bu terör örgütü nereden doğdu? Buna baktığımız zaman doğuşu, bildiğiniz gibi El Kaide’yledir. El Kaide Irak’tayken IŞİD onun doğurduğu bir yapı oldu. Suriye’ye gitmişti palazlandı, güçlendi daha sonrada tekrar Irak’a girişini yaptı. Musul hadisesi aslında üzerinde önemle durulması gereken bir hadisedir. Musul’da IŞİD’in yapmış olduğu tüm operasyonların eylemlerin ve Irak’ın Maliki yönetiminin Musul’u terk etmek suretiyle Maliki ordusu bütün silahlarını ağır silahlar başta olmak üzere bu silahları kim aldı? Bu silahları IŞİD aldı. IŞİD bu silahları aldıktan sonra operasyonlarını çok etkin hale getirdi. Ve ilginç olan ondan sonraki süreçtir. O süreçte de Bağdat’a yaklaşık 50 km varıncaya kadar indi ve şu anda da Irak’ın üçte birine IŞİD sahip konumda. Peki bu silahlar nereden gelmişti? Bu silahlar Amerika’nın Irak ordusuna verdiği silahlardı. Ve bu silahlarla IŞİD bütün bu operasyonlarını yaptı, hala yapmaya devam ediyor” dedi.

"HAVA OPERASYONU KISMEN ETKİLİ"
Amerikanın hava operasyonlarının kısmen etkili olduğunu savunan Erdoğan, “Aynı şekilde şimdi Suriye’deki IŞİD’in yapmış olduğu operasyonlara bakınca burada da benzer şeyleri görüyoruz. Irak’ta hava operasyonlarıyla kısmen de olsa Amerika’nın etkinliğinin faydası olmuştur. Nedir? IŞİD’i biraz caydırmıştır. Ama hakimiyet yine IŞİD’dedir. Üçte birine şu anda hakimdir. Çünkü sizin havadan yaptığınız operasyonların eğer kara harekatıyla tamamlayamıyorsanız kara harekatıyla tamamlamadığınız sürece sizin orada bir defa herhangi bir yeri ele geçirme diye bir durumunuz olamaz. Ve kendinize ait olan yerleri koruyamazsınız. Nitekim şu anda da yaşanan budur, gördüğümüz de budur. Bakın ülkedeki memnuniyetsizliği çok iyi değerlendiren mağduriyetleri çok iyi istismar eden IŞİD terör örgütü olarak çok kısa süre içinde Irak’ta ciddi tehdit halinde geldi. Ülkenin önemli bir kısmını kontrol ederken onun bu caydırıcı gücü sebebiyle oradaki halkaların bir kısmı da bunlara katılma durumunda kaldı” dedi.

“HALA KİMYASAL SİLAHLAR KONUŞULUYOR AMA..."
Batı’nın derdinin petrol olduğunu ifade eden Erdoğan, “O zaman ben şunu düşünüyorum. Demek ki dert ölen insanlar değil dert petrol. Acaba biz buradan ne kadar petrol elde edeceğiz? Zaten şuan Irak’taki petrollerin geleni itibariyle ağırlıklı kısmı araştırıldığı zaman batı dünyasına aittir. Batının şirketleri oralara adeta sahip olmuşlardır. Bu çok anlamlıdır ve tüm bunlarla beraber sevgili öğrenciler şuna dikkatinizi çekmek istiyorum. Bir şey devamlı sizlerin önünüze gelecektir ve yahut da internette vs. bunu takip edeceksiniz. Hepsini söylerler. Silahlarda kimyasal silahları gündeme getirirler fakat konvansiyonel silahları gündeme getirmezler” dedi.
Konvansiyonel silahlarla öldürülen insanların konuşulmadığını ifade eden Erdoğan, “Petersburg’da G20 toplantısındayız ve G20 toplantısının akşamında 20 ülke ve uluslararası bazı kuruluşlar bir çalışma yemeğindeyiz. Ve çalışma yemeğinin gündemi Suriye’deki gelişmeler. Tabi herkes konuşuyor ama konuşurken söylenen şu: kimyasal silahlar kullanıldı Suriye’de dolayısıyla bu kimyasal silahların kullanılmasına karşı ne yapacağız o zaman Suriye’de kimyasal silahlarla ölenlerin sayısı 1600’dü. Fakat konvansiyonel silahlarla ölenlerin sayısı o zaman 120 bindi. Şimdi tabi 300 bin oldu. Tabi sıra bize geldi. Biz konuşmaya başlayınca dedim ki bir şey benim burada dikkatimi çekiyor. Kimyasal silahlarla 1600 kişi öldü. Ancak konvansiyonel silahlarla 120 bin kişi öldü. Niye biz konvansiyonel silahları bir kenara koyuyoruz da 1600 kişinin ölümüne sebep olan kimyasal silahları konuşuyoruz. Şu anda biz varil bombalarıyla gökten yağdırılan uçaklarla helikopterlerden bombalarla öldürülen 120 bin insanı neden konuşmuyoruz. Kimyasal silah kullanılınca suç, konvansiyonel silah kullanılınca suç değil. Neticesi ölüm olan ve bu ölüme neden olan silah ne olursa olsun bu suçtur ve bizler siyasiler olarak bunun tedbirini almamız gerekir. İnanın o günden bugüne o 120 bin sayısı 300 bin oldu, kimyasal silahlarla öldürülenlerin sayısı 2 bin oldu. Hala kimyasal silahlar konuşuluyor ama 300 bin insanın ölümü o konvansiyonel silahlar konuşulmuyor” dedi.
(İHA)

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner366

<