banner359
 Ortadoğu İslam Coğrafyasıyla beraber yıllardır büyük bir kaos içinde. Bazıları Ortadoğu için "kaostan beslenir" dese de, insani ve ahlaki yaklaşım bunun böyle olmadığını gösterir.
   Ben bu yazımda Ortadoğu'da yanan ateşin içinde unutulan ya da unutturulan Türkmenleri konu alacağım. Bir çok aydın ve yazarımız Türkmenler hakkında toplumu bilgilendirmeye çalışıyor. Ancak ülke medyası Türkmen dramını bilinçli bir şekilde halka anlatmıyor. Türk milleti bu konuda duyarsız değil, habersizdir. Çünkü bilgi paylaşılmadığı takdirde sesten ibarettir.
   Türkmeneli İşbirliği ve Kültür Vakfı ile Beladi Stratejik Çalışmalar ve Araştırma Merkezi tarafından sunulan raporlarda yalnız Telafer kentinde evinden ve yurdundan zorla göç ettirilen kişi sayısının 220 bin olduğu, bu rakamın diğer Türkmen bölgelerindeki göç sayısıyla 300 bini aştığı dile getirildi. Ayrıca aynı raporda Telafer'den göç edenlerin büyük bir kısmının Sincar'da yol kenarlarında okul ve cami gibi mekanlara yerleştirildiği, diğerlerinin ise Peşmerge kontrolündeki Kerkük, Erbil ve Tuzhurmatu'ya girişinin IKYB tarafından engellendiği belirtiliyor. IŞİD'in kontrolünde olan Kerkük'ün batısındaki Amirli, Beşir, Karanaz, Çardaklı, Bastamlı ve Yenice gibi köylerden gelen binlerce insanın bir kısmının çöllerde, geri kalanlarının da okul cami ve metruk binalarda yaşamını sürdürdüğü anlatılıyor.
   Yaşanılan bu olaylar Türkmenlerin IŞİD ve Peşmerge tarafından abluka altına alındığını gösteriyor. Bir önceki yazımda Ortadoğu'da yaşanan nüfus hareketliliğine dikkat çekmiş, İsrail projesi olan Büyük Kürdistan'ın sınırları içerisinin Peşmerge ve Kürt nüfuslarıyla doldurulduğunu belirtmiştim. Türkmenlere uygulanan zorunlu göç politikasının ilk sebebi işte budur. Ancak bu göç politikasının siyasi analizi bir yana, Türkmenlerin büyük bir dram yaşadığını asla unutmayalım.
   Ateş altındaki Türkmen bölgelerinde açlık ve ölümler maalesef ki sıradanlaşmış bir hal almıştır. Türk ve batı medyası Ayn El Arab'daki (Kobane) Kürtlerin gerçekliği tartışılır dramını günlerce gündemde tuttular. Bu algı operasyonu sırasında Türkmen bölgelerinden hiç bahsedilmedi. Suriye'de yalnızca Zara Türkmen bölgesinde yaşayan 50.000 Türkmen büyük bir kuşatma altında. Yaklaşık 400 Türkmen bu savaşta öldürüldü. Büyük açlık sıkıntısı çeken bölge insanının ot yiyerek yaşamaya çalıştığı bilgileri alıyoruz. Bu sadece bir bölgenin örneği. Bunun gibi onlarca bölgede insanlık dramı yaşanıyor ve bırakın gündem oluşturmayı bu dram herkesten saklanıyor. Irak ve Suriye'de Türkmen bölgelerine yardım götürmeye çalışan Türkmen yardım kuruluşlarına engel olunuyor. Türkiye'deki ulusal ve uluslararası yardım kuruluşlarından ise ses seda çıkmıyor.
   Bizlerin yapması gereken, tüm engellemelere rağmen, saklanmaya çalışılan bu gerçeği gün yüzüne çıkarmak ve bireysel gündem oluşturmak.
   Soy bakımından soydaşımız, din bakımından dindaşımız olan Türkmenlerin acı çığlığını herkes duysun. Bir yerlerde insanlar ölüyor ve biz sessiz kalıyoruz. Bu günaha ortak olmak istemiyorum, siz de olmayın.

- - - -

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
<