Organ bağışıyla sağlığına kavuşan gönüllüler, nakil için organ bekleyen diğer hastalar için vatandaşlardan organ bağışı yapmalarını istedi. Organizasyona, kısa süre önce böbrek nakli yapılan 7 yaşındaki Rabia Yılmaz da katıldı. Rabia’nın babası Feyyat Yılmaz, "Rabia’ya organ bayramda bulundu. İki bayramı yaşadık" dedi.
Uludağ Üniversitesi (U.Ü.) Organ ve Doku Nakil Koordinatörlüğü ile Uludağ Üniversitesi Akut Topluluğu, Organ Bağışı Haftası kapsamında stant açtı. Daha önce kendilerine organ nakli yapılarak sağlıklarına kavuşan gönüllüler de U.Ü. Tıp Fakültesi Hastanesi’nde açılan standın başında organ bağışı yapmak isteyen vatandaşlar için form doldurdu. Tıp Fakültesi Hastanesine gelen hastalar ve hasta yakınları ise stantta form doldurarak yeni hayatlar kurtarmak için organ bağışı kartlarını aldılar.
7 yaşındaki minik kızları Rabia’yı doğduğundan beri sürekli hastanelere götürdüklerini ifade eden baba Feyyat Yılmaz, “Hastalığı en son böbrek yetmezliğine kadar gitti ve diyalize başladık. Bir kadavradan böbrek bulunduğunda ise rahatladık çok şükür. O zamanlar hiçbir şey yemiyordu ama şu an ağzı boş kalmıyor. İnsanın başına gelmeyince bilmiyormuş. Bence herkes organlarını bağışlamalı çünkü herkesin başına gelebilir. Rabia’ya organ, bayramda bulundu. O gün iki bayram yaşadık biz. Çocuğumuz sağlığına kavuştu” dedi.
Anne Saliha Yılmaz da çocuğunun sağlığına kavuştuğuna çok sevindiğini belirtirken, “Bunun için söyleyecek söz bulamıyorum yani. Bundan sonra ben de organımı bağışladım herkese de bağışlamasını tavsiye ediyorum” diye konuştu.
6 yıl önce karaciğer nakli olan Merve Tımar, “O zamanlar hastaneye bağımlı bir şekilde yaşıyordum. Okuduğum üniversiteyi dondurmak zorunda kaldım. Çok zor günlerim geçti. Şimdi her şey çok daha güzel, hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum. Ben de nakil bekleyen hastalardan bir tanesiydim. Herkesi organ bağışına davet ediyorum. Herkes hayatta ikinci bir şansı hak ediyor." diye konuştu.
Küçük yaşlarda bir böbreği alınan 16 yaşındaki Eray Aş, kendisine organ nakli yapıldığında çok sevindiğini belirtirken, “Diyaliz hayatından artık kurtulmuştum. Arkadaşlarımla oynayamıyordum, okula gidemiyordum. Ama nakilden sonra artık koşabiliyorum, okula gidebiliyorum, arkadaşlarımla oynayabiliyorum. Organ bekleyen herkesin hayatının kurtulmasını istiyorum. O yüzden herkes organlarını bağışlasın” şeklinde konuştu.
Kronik böbrek yetmezliği olduğu için 1 sene önce böbrek nakli yapılan Kadriye Yılmaz, kendisine organ bulunduğu zaman rüyada gibi hissettiğini belirtirken herkesten organlarını bağışlamasını istedi.
Bir kişinin organlarını bağışlamasıyla 5-6 hayatı kurtarabildiğini ifade eden Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Nefrolojisi Anabilim Dalı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Dönmez, “Organ naklinin önemini vurgulayarak bunun farkındalığını insanlara kazandırmamız lazım. Özellikle nakil bekleyen çocuklarda organ nakli demek; su içmek, yemek yemek, hayata daha rahat tutunabilmek demektir. O yüzden Organ Bağışı Haftası sebebiyle herkesi bu konuda duyarlı hale getirebilelim” dedi.
Uludağ Üniversitesi (U.Ü.) Organ ve Doku Nakil Koordinatörlüğü ile Uludağ Üniversitesi Akut Topluluğu, Organ Bağışı Haftası kapsamında stant açtı. Daha önce kendilerine organ nakli yapılarak sağlıklarına kavuşan gönüllüler de U.Ü. Tıp Fakültesi Hastanesi’nde açılan standın başında organ bağışı yapmak isteyen vatandaşlar için form doldurdu. Tıp Fakültesi Hastanesine gelen hastalar ve hasta yakınları ise stantta form doldurarak yeni hayatlar kurtarmak için organ bağışı kartlarını aldılar.
7 yaşındaki minik kızları Rabia’yı doğduğundan beri sürekli hastanelere götürdüklerini ifade eden baba Feyyat Yılmaz, “Hastalığı en son böbrek yetmezliğine kadar gitti ve diyalize başladık. Bir kadavradan böbrek bulunduğunda ise rahatladık çok şükür. O zamanlar hiçbir şey yemiyordu ama şu an ağzı boş kalmıyor. İnsanın başına gelmeyince bilmiyormuş. Bence herkes organlarını bağışlamalı çünkü herkesin başına gelebilir. Rabia’ya organ, bayramda bulundu. O gün iki bayram yaşadık biz. Çocuğumuz sağlığına kavuştu” dedi.
Anne Saliha Yılmaz da çocuğunun sağlığına kavuştuğuna çok sevindiğini belirtirken, “Bunun için söyleyecek söz bulamıyorum yani. Bundan sonra ben de organımı bağışladım herkese de bağışlamasını tavsiye ediyorum” diye konuştu.
6 yıl önce karaciğer nakli olan Merve Tımar, “O zamanlar hastaneye bağımlı bir şekilde yaşıyordum. Okuduğum üniversiteyi dondurmak zorunda kaldım. Çok zor günlerim geçti. Şimdi her şey çok daha güzel, hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum. Ben de nakil bekleyen hastalardan bir tanesiydim. Herkesi organ bağışına davet ediyorum. Herkes hayatta ikinci bir şansı hak ediyor." diye konuştu.
Küçük yaşlarda bir böbreği alınan 16 yaşındaki Eray Aş, kendisine organ nakli yapıldığında çok sevindiğini belirtirken, “Diyaliz hayatından artık kurtulmuştum. Arkadaşlarımla oynayamıyordum, okula gidemiyordum. Ama nakilden sonra artık koşabiliyorum, okula gidebiliyorum, arkadaşlarımla oynayabiliyorum. Organ bekleyen herkesin hayatının kurtulmasını istiyorum. O yüzden herkes organlarını bağışlasın” şeklinde konuştu.
Kronik böbrek yetmezliği olduğu için 1 sene önce böbrek nakli yapılan Kadriye Yılmaz, kendisine organ bulunduğu zaman rüyada gibi hissettiğini belirtirken herkesten organlarını bağışlamasını istedi.
Bir kişinin organlarını bağışlamasıyla 5-6 hayatı kurtarabildiğini ifade eden Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Nefrolojisi Anabilim Dalı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Dönmez, “Organ naklinin önemini vurgulayarak bunun farkındalığını insanlara kazandırmamız lazım. Özellikle nakil bekleyen çocuklarda organ nakli demek; su içmek, yemek yemek, hayata daha rahat tutunabilmek demektir. O yüzden Organ Bağışı Haftası sebebiyle herkesi bu konuda duyarlı hale getirebilelim” dedi.
