Bursa-Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda faaliyet gösteren Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) tarafından düzenlenen canlı seminerde COVID-19 krizinin işletmeler üzerindeki etkileri konuşuldu.
Moderatörlüğünü BEBKA Planlama Birim Başkanı Elif Boz Ulutaş’ın yaptığı,Hedefler için İş Dünyası Platformu Direktörü Pelin Kihtir Öztürk ve Politika Analiz Laboratuvarı (PAL) Yönetici Ortağı Esen Çağlar ile birlikte COVID-19 salgınının Türkiye ekonomisine ve bölgemize etkileri değerlendirildi.
Hedefler için İş Dünyası Platformu hakkında bilgi veren Platform Direktörü Pelin Kihtir Öztürk, “2019 yılında kurulan platformun amacı sürdürülebilir kalkınma amaçları ile iş dünyası arasında köprüyü kurmak ve iş dünyasında iş yapış şeklini değiştirecek yeni fikirler için ortaklıkları kolaylaştırmak. Bunun için TÜSİAD ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) bir araya gelerek platformun altyapısını oluşturuyorlar” dedi.
COVID-19’un globalde hızla yayılırken Türkiye’de biraz daha geç yayıldığına dikkat çeken Öztürk, “Asıl değişmesi gereken özel sektör kurumunun, işletmenin, fabrikanın, atölyenin vb. iş yapış süreçlerini en iyi hale getirmektir" dedi.Öztürk şunları söyledi: "Bu kadar afet yaşayacağımızı bilmeden biz iklim değişikliğini ve afetlere dayanıklılığı ilk önceliğimiz olarak ele aldık. Özel sektörün afet öncesindeki güçlenme, afet esnasında ve sonrasındaki iyileşme sürecinin en kısa olup, yaşam kalitesinin en az etkilenmesini amaçlıyorduk. Sonrasında ise bir anda kendimizi COVID-19’da bulduk. COVID-19 globalde yayılırken Türkiye’de biraz daha geç yayıldı.”
Salgının etkisi finansal kriz değil talep krizi olarak görülüyor
PAL Yönetici Ortağı Esen Çağlar ise, bir kalkınma iktisatçısı olarak COVID-19 ile deprem konusunun çok benzer bulduğunu anlattı. İktisadi anlamda "Bu nasıl bir kriz?" diye anlamaya çalıştıklarını belirten Çağlar şunları kaydetti: "COVID-19’un iktisadî etkileri bakımından depremle çok benzerlikler taşıdığını söyleyebiliriz. Nasıl depremden dolayı üretim yapamıyorsanız, salgından dolayı da yapamıyorsunuz. Talep kısılması yaşanıyor. Arz kökenli bir kriz ve gelişmiş ekonomiler çok da alışkın değiller arz kaynaklı krizlere. Biz depremin etkileri ile mücadele edebilme ve ekonomiyi işler hale getirme konusunda dayanıklıyız. COVID-19 kriziyle etkin müdahale yöntemlerinin aranması, bulunması, içselleştirilmesi kaçınılmaz bir gerçek."
Anket sonuçlarını değerlendiren Çağlar “Bu süreçte kalkınma ajanslarının rolü ne olmalı diye baktığımızda bölgedeki eşitsizliklere veya fırsatlara yönelik durumu tespit edip bu bilgileri hızla Ankara’ya iletmeli. Bölgenin stratejik kabiliyetlerinin korunmasında, talep kaynaklı krizden dolayı özellikle orta ölçekli firmaların olumsuz şekilde etkilenmesini en aza indirgeyecek tedbirler düşünülebilir. TR41 bölgesi Türkiye’nin Ar-Ge ve teknoloji kapasitesinin önemli bir kısmına sahip bir bölge. Bazı stratejik ürünlere yönelik kamu alımları artırılabilir.” dedi.
Ajansın kurumsal YouTube kanalından ulaşılabilen canlı seminer izleyicilerden gelen soruların da cevaplanması ile tamamlandı.