İnegöl Belediyesi, Ocak ayı kültür sanat etkinlikleri kapsamında düzenlediği “Ailede Aşkın ve Bağlılığın Psikolojisi” isimli seminerde; Klinik Psikoloji Uzmanı, Psikoterapist, Aile ve Evlilik Danışmanı ve aynı zamanda eğitimci - yazar kimliği bulunan Rukiye Karaköse’yi İnegöllülerle buluşturdu. Belediye Başkan Vekili Turgay Yel, Başkan Yardımcısı Eşref Yiğit ile vatandaşların katıldığı programda evlilik ve aile üzerine bilgiler veren Karaköse, evliliğin erken bir cennet olduğunu vurguladı.

ÖNCE EŞ SONRA ANNE-BABA OLUN

Rukiye Karaköse, seminerde yaptığı anlatımlarda evlilikte önemli noktalardan birinin kişilerin önce eş olduklarını anımsaması olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Aşk cici, güzel, hoş bir duygu ama asıl olan sevgiyi vermektir. Evliliği sürdüren de daha ziyade bu. Aşk kuruluşta bir etken olabilir ancak evlilikte arayacağımız temel şey sevgi ve merhamettir. Evliliği sürdüren şey budur, yani aradaki bağdır. Evlilikte bir diğer önemli nokta da önce eş olduğumuzu unutmamamız. Özellikle anne baba olduktan sonra çok fazla unuttuğumuz bir şey bu. Eş olmak ana-babalıktan önce gelmelidir. Bir erkek önce koca, sonra baba sonra iş adamıdır. Bir kadın önce eş, sonra anne, sonra mesleğinin kadınıdır. Eş olmayı unutmamak gerekiyor. Anne-baba olduktan sonra bütün dünyamız çocuğumuz olursa belki görünüşe göre güzel bir şey yapıyoruz ama eşimizi ihmale ediyoruz. Orada çatlaklar başlıyor. Ve çocuklar büyüyüp yuvadan uçtuğu zaman boş yuva sendromu dediğimiz bir şey yaşıyoruz. Bizi birbirimize bağlayan tek ortak nokta çocuklar olmuş oluyor. Çocuklar yuvadan uçtuğunda ki eskiden bu evlilikle olurdu şimdi üniversite ile başlıyor… Çocuklar bir kere çıktığı zaman evden, bir daha zor dönüyorlar. Yüksek lisansı, iş hayatı, askerliği, evliliği derken evle bağları kopuyor. Dolayısıyla çocuğumuzu evden gönderdikten sonra paylaşacak bir şeyimiz kalmıyor. Bu sağlıklı değil.”

“EVLİLİK İNSANIN ERKEN CENNETİDİR”

Evliliğin insanın erken cenneti olduğunu da kaydeden Karaköse, “Allah’ın bizden istediği sevgi ve merhamet çerçevesinde bir beraberlik kurmamız ve önce birbirimize hassasiyetle, merhametle yaklaşmamız. Evlilik insanın erken cennetidir diyorlar. Hayattayken, dünya değiştirmeden yaşayabileceğimiz erken cennetimizdir. Ya da tam tersi. Ya cennet bahçelerinden bir bahçe oluyor ya da kalitesine göre cehennem çukurlarından bir çukur oluyor. Çünkü 4 duvar arasında o insanla yaşıyoruz. O yüzde evliliğimizi mümkün olduğu kadar erken bir cennet yapmaya çalışmamız lazım” dedi.

DOĞRU İNSAN OLMAK, DOĞRU İNSANI BULMAKTAN ÖNEMLİDİR

Rukiye Karaköse, evlilik için doğru insanı ararken kendimizin de doğru insan olup olmadığını sorgulamak gerektiğinin altını çizerek şu şekilde konuştu: “Peki, doğru insanı bulmadan nasıl evlilik olacak? Doğru insan kimdir? Aramızda gençler var bunları erken yaşta öğrenme fırsatı buluyorlar. Bazılarınız da içinizden belki artık bizim için çok geç diyorsunuzdur ama hiçbir zaman geç değildir. Her zaman için kurtarılacak bir şeyler, yapılacak bir şeyler vardır. Nefes aldığımız sürece umut vardır. Ancak doğru insan olmak, doğru insanı bulmaktan önemlidir. Yani ben doğru insanı arıyorum, bulabilir miyim derken ben ne kadar doğru insanım? Ne kadar geçimli insanım? Ne kadar alışılması kolay, fedakâr, sevecen bir insanım? Gibi ilk soruları kendimize sormakta yarar var.”

10 YILDA 1 MİLYON ÇİFT BOŞANDI

“TÜİK verilerine göre ülkemizde son 10 yılda 6 milyon çift evlenmiş, 1 milyon çift boşanmış. Ne kadar ciddi bir oran. Bu aslında bizi toplum olarak alarma geçirmesi gereken bir olay. Ama alarma geçemiyoruz. Devlet düzeyinde tedbirler alınması gerekiyor. Bazı tedbirler de alındı. Aile Mahkemelerinde belli bir seans danışmanlık hizmetleri zorunlu kılındı. Diyorlar ki şu kadar yıllık evliyseniz ve illa boşanacağız diye diretiyorsanız önce şu kadar seans evlilik danışmanlığı alacaksınız. Bu uygulamadan sonra çiftlerin yüzde 80’inin boşanmaktan vazgeçtikleri görüldü. Bunun yaygınlaşması lazım.”

“MUTLU EVLİLİK İÇİN PROBLEM ÇÖZME BECERİSİ GEREKİYOR”

“Mutlu evliliğin sırlarının başında problem çözme becerisi geliyor. Problem çözme becerisi bulunan kişi evliliğini sürdürebiliyor. Çünkü evli olmak demek iki insanın sürekli karar alması, sorun çözmesi demek. Kimin ailesine ne kadar sıklıkla gidilecek, ne zaman çocuk sahibi olunacak, o çocuk nasıl yetiştirilecek gibi irili ufaklı birçok karar alıyoruz. Prensipte ortak bir karar alıncaya kadar da tartışmalı bir süreç geçiyor. Hemen uzlaşan çiftler vardır. İşte bu da problem çözme becerisinden kaynaklanıyor. İki tarafta da sorun çözme becerisi yüksekse o evlilik yürüyor. Sorun çözme becerisi düşükse maalesef bu evlilik sürmüyor.

Rukiye Karaköse, evliliği güçlendirmek için öncelikle eşlerin birbirlerine saygılı olması gerektiğini dile getirerek semineri sonlandırdı. Program sonunda sahneye çıkan Belediye Başkan Vekili Turgay Yel, Karaköse’ye faydalı eğitimi için teşekkür ederek plaket takdim etti.