İnegöl’deki yerel gazetelerde yer alan ‘Ümmet sevdalılarına sahip çıkma zamanı’ ve ‘Kardeşim geleceğine sahip çık’ başlıklı bildiride kendilerine ‘İnegöl sivil toplum platformu’ adını veren 3-5 adet sivil toplum kuruluşu, 1 kasımda gerçekleşecek olan seçimde akp’yi destekleyecekleri yönünde ortak basın bildirisi yayınlamışlardır.Her seçim öncesinde kimlerden oluştuğu ve böyle bir kararı nasıl aldıkları bilinmeyen ve birlik - beraberlik mesajları adı altında kutsal değerlerimizi istismar ederek seçmeni etkileyebilmek için iktidar yandaşçılığı yapan ismi cismi belli olmayan bazı Stk’lar türemektedir. Aslında bu tarz kuruluşlara ‘sivil toplum kuruluşu’ demek yerine ‘iktidara destek kuruluşu’ demek yanlış olmayacaktır.Birincisi; bu Stk’lar kimlerdir ? İkincisi; 3-5 kişinin fotoğrafını yayınlayıp 20 adet stk’dan bahsedilmesi doğru mudur ?Üçüncüsü; bahsi geçen Stk başkanları veya yöneticileri Akp’yi desteklemeleri yönünde herhangi bir yönetim kurulu kararı almışlar mıdır ?Dördüncüsü; kamu yararına çalışan dernek ve vakıfların herhangi bir siyasi parti lehine veya aleyhine beyanda bulunmalarının ve seçmenin oyunu etkileyebilecek girişimlerde bulunmanın suç olduğunu bilmiyorlar mı ?Söz konusu bildiri kanunlara açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Zira kamu yararına çalışan dernek ve vakıfların, seçmenin oyunu etkileyebilecek girişimlerde bulunması yasaktır.  Ayrıca 250.000 nüfuslu ilçemizde 3-5 Akp’linin fotoğrafını yayınlayıp 20 adet Stk’dan bahsedilmesi ve bu Stk’ların sanki tüm üyeleri ile Akp’yi destekleyeceği şeklinde yalan haberler yapılması hiçbir şekilde açıklanamaz. Dernek ve vakıflar; kamu yararına çalışan, toplum içinde vatandaşların kaynaşmasını, kültürlerini koruma ve yaşatmasına olanak sağlayan ve topluma yararlı hizmet geliştirmek amacı güden sivil toplum kuruluşlarıdır. Stk’ların varoluş sebepleri üyelerine hizmet etmektir. Bu bağlamda bir derneğin yöneticileri ve üyeleri farklı dünya görüşüne sahip olabileceği gibi farklı siyasi partilere üye olması çok doğaldır. Demokratik hukuk devletinde bireylerin farklı siyasi görüşlere sahip olması saygıyla karşılanmalıdır.
 

 Aynı şekilde bir dernek veya vakıf başkanının belli bir siyasi görüşünün olduğu su götürmez bir gerçek olup bu görüş her ortamda dile getirilebilir. Ancak başkanı olduğu Stk’nın ismini kullanarak sanki o Stk’ya üye olan bütün üyelerin aynı siyasi görüşe sahip olduğu izlenimi uyandıracak bir takım hareketlerden kaçınmak mecburiyetindedirler. Aksi bir davranış ise Stk’ya üye olan ancak farklı siyasi görüşe sahip vatandaşlarımız tarafından tepki görmesine neden olacağı gibi Stk’ların siyasi partilerin arka bahçesine dönüşmesine ve kuruluş amacının dışına çıkmasına neden olacağı unutulmamalıdır. Herkesin aynı siyasi görüşe sahip olmasının dikte edilmesi ise kabul edilemez bir davranış olup bu durum birlikte yaşama kültürünün yüksek olduğu ilçemizde kırılganlıklara ve kızgınlıklara sebep olacaktır. Böyle bir durumda ise söz konusu stk’larda ayrımcılık yapılmasına, ‘sen şu partidensin ben şu partidenim’ şeklinde toplumu kutuplaştırmaya sebep olacağı gibi söz konusu stk’ların siyasi partilerden farkının kalmamasına sebep olacaktır.

Söz konusu Stk’ların birlikte hazırladıklarını iddia ettikleri ancak Akp tarafından hazırlanıp yazıya döküldükten sonra haberdeki resimde görülen 3-5 kişinin elline tutuşturulan ve onlarında ilk defa okudukları aşikâr olan ‘Ümmet sevdalılarına sahip çıkma zamanı’ ve ‘Kardeşim geleceğine sahip çık’ başlıklı bildirinin içeriği tam bir yıkımdır. Zira söz konusu bildiride bir yandan Akp’ye oy vermeyen her vatandaş dinsizlikle suçlanıp, akp dışındaki tüm partilerin ülke, millet ve islam düşmanı olduğu şeklinde akıllara zarar beyanlar bulunmakta diğer yandan ise kardeşçe birlikte yaşamaktan bahsedilmektedir.Akp’nin ileri gelen yetkililerin; (Tövbe hâşâ) “Peygamberimiz gurura kapıldı, biz kapılmayacağız” “Erdoğan, Allah’ın tüm vasıflarını toplamış bir lider” “Başbakan’a dokunmak bile bence ibadettir” “Başbakanımız bizim için adeta ikinci peygamber gibidir” “Bu bakara iyi makara” “Başbakan’ın yaptığını yapmak sünnettir.” “Bizim rahmetimiz gazabımızı aşacaktır” sözleri karşısında bahsi geçen stk’ların sessiz kalmalarını halkımızın vicdanına havale ediyoruz.Çözüm süreci denen ihanet süreci, oslo görüşmeleri, habur rezaleti, dolmabahçe mutabakatı, yoksulluk ve işsizlik oranları, 17-25 aralık dosyaları, yanlış dış politikalar sebebiyle ve 7 haziranda sandıktan koalisyon kurulması yönünde çıkan milli iradeyi yok sayarak koalisyon kurmayıp ülkeyi tekrar seçime götüren akp’nin 13 yıldır ülkeyi getirdiği konum ortada iken halkımız, kimin millet sevdalısı olduğunu çok iyi bilmekte ve görmektedir. 

Söz konusu bildiriyi yayınlayan 3-5 Stk başkanına çağrımız ise yapmaya çalışıp beceremedikleri başkanlık görevlerinden istifa edip 1 kasım seçimlerinde destekleyeceklerini belirttikleri siyasi partiye gidip orada siyaset yapmalarıdır. Zira bütün üyelerinin aynı görüşe sahip olduğu tek yer siyasi partilerdir.    

Bu nedenlerle söz konusu bildiri ile alakalı yasal işlemlerin başlatılacağını kamuoyuna saygıyla duyururuz.Son olarak söz konusu Stk’ların “kardeşim! Geleceğine sahip çık...” Şeklinde ki çağrısına karşılık biz de diyoruz ki; ‘Kendi geleceğine değil ülkenin geleceğine oy ver’ "