İnegöl Müteahhitler Derneği Başkanı Harun Ergün, İnegöl´deki 1999 öncesi binaların yüzde 80-90 oranında depreme dayanıksız olduğunu ve bunların dönüşümü için mülk sahiplerinin de ellerini taşın altına koymaları gerektiğini vurguladı.

negöl Müteahhitler Derneği Başkanı Harun Ergün, İnegöl´de gerçekleştirilmesi beklenen kentsel dönüşüm ve 99 öncesinden kalan binaların dayanıklılıklarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

VATANDAŞIN DA ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMASI LAZIM

Dernek Başkanı Harun Ergün, “1999 depremi öncesi binaların birçoğu sağlamlık açısından sıkıntılı binalardır. Bunların mutlaka belirli periyotlarda dönüştürülmesi gerekiyor. İnegöl´de de eski yerleşim bölgesi dediğimiz Mahmudiye, Hamidiye, Kemalpaşa, Süleymaniye, Orhaniye bölgelerinde bu binalardan çok fazla bulunuyor. Çok hızlı bir dönüşüm yok ama bununla ilgili çalışmalar var. Bu çalışmalarda da istenilen seviyeye ulaşılamadı. Çok daha ciddiyetle üzerine eğilip dönüşümünün sağlanması lazım. Bunda, 99 depremi öncesinde yapılan binaların mülkiyet sahiplerinin de dönüşüm açısından ciddi çaba sarf etmeleri lazım. Onlar da taşın altına ellerini koyarsa dönüştürülür. Bu konuda en büyük iş vatandaşa düşüyor. Vatandaş da eski binalardan oturmaktan vazgeçmeli. Dönüştürmenin, yenilemenin belli maliyetleri var. Bu maliyetlerin bir kısmına da vatandaşın katlanması lazım.” dedi.

YÜZDE 90´I DEPREME DAYANIKSIZ

İnegöl´deki denetimlerin sorulması üzerine konuşan Ergün, “Deprem öncesi binalarla ilgili çok ciddi denetimler yok. 99´dan önceki binaların yüzde 80-90 oranında depreme dayanıksız olduğu biliniyor. Bunlarla ilgili vatandaşların talepleri olmadıktan sonra işlem yapılamıyor. Vatandaşlar bununla ilgili talepte bulunup üzerlerine düşeni kabullenmelidirler. Kentsel dönüşüm ile ilgili belli bölgelerde zaman zaman çalışmalar oldu. Vatandaşlar daha çok, hiçbir maliyete katlanmadan, eskisini verip yenisini alma yönünde eğilim gösteriyorlar. Öyle olunca da sürecin önü tıkanıyor. Bu konuyla ilgili İnegöl Belediyesi´nin de uygulamaya koyduğu güzel bir çalışma var. Ada bazında yapılacak olan dönüşümlerde hem belli oranlarda emsal artışı hem de kat artışı söz konusu. Buna rağmen bazı bölgelerde vatandaşın eski dairesinin yerine üzerine bir bedel almadan daire vermek mümkün olmuyor. Sektörde faaliyet gösteren arkadaşlarımızla bu konuları sık sık istişare ediyoruz. Genel itibariyle kentsel dönüşüm konusuna bir sosyal gereklilik olarak bakıyoruz. Hem yerel idarenin hem de müteahhit firmaların dönüşümün hızlı bir şekilde yapılabilmesi için gerekli fedakârlıkları gösterme noktasında çok gayretli olduklarını söylemek mümkün. Vatandaşında bu konuda üzerine düşeni yapması lazım” ifadelerini kullandı.