Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Atatürk’ün gölgesinde yan gelip de yatanların milli iradeye en büyük ihaneti yaptığını söyledi.
Tekirdağ’da AK Parti kadın kolları 4. olağan kongresine katılan Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, 411 milletvekilinin üniversiteye kız öğrencilerin gidişinin önünü açan milli irade kayıtsız şartsız egemenliktir diye söyleyen Atatürk’ün gölgesinde yan gelip de yatanların milli iradeye en büyük ihaneti yapanlar olduğunu ve bunun Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu söyledi.
Kongrede Süleymanşah türbesine yapılan operasyonda şehit olan askere rahmet dileyerek başlayan bakan Müezzinoğlu, “Dün gece itibarı ile Süleymanşah türbesinde yapılan operasyon sürecinde şehit olan askerimize Rabbim rahmet eylesin diyorum. Ailesine ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Bu ülkenin ay yıldızlı bayrağı için şehit olanlardan Allah razı olsun diyorum. Bu İnşallah bu ay yıldızlı bayrağın hem ülkemizde hem dünyanın farklı yerlerinde dalgalanması için alın teri beyin teri dökenlerden Allah razı olsun. Bizlere de onlardan biri olmayı nasip etsin. AK Parti kurulduğu günden bu güne merkeze milleti almış ve milletin partisi olmuştur. Sabit ayağımız millet ve milletin değerleri, hayalleri üzerine kuruldu ve bu hayallerin değerlerle birlikte yürümesini 14 yıldır büyük oranda başardık. Ama kat edecek daha önemli meseleler var. 2002 seçimler öncesinde AK Parti il başkanlığını üstlenmiş bir kardeşiniz olarak İstanbul’da karanlık senaryolar çizdiler. Sizin geleceğiniz karanlıktır dediler. Siz geleceğinizle ilgili başınıza bela arıyorsunuz dediler. O genel başkana muhtar bile olamazsınız dediler. O genel başkana bunları dediler. Milletvekili listesinden çıkarttılar sen milletvekili olamazsın parti üyesi olamazsın dediler. Partiye kapatma davası açtılar. Kurucuları arasında başörtülüler var diye bu partiye kapatma davası açtılar. Şimdi zaman diyorum ki biz Anayasa Mahkemesi’ne nasıl güvenelim. Başörtülüler bu ülkede parti kurucu olamaz diye kararı onlar verdiler. Başörtülü öğrenciler bu ülkede üniversiteye gidemez diye kararı onlar verdiler. 411 milletvekilinin üniversiteye kız öğrencilerimizin çocuklarımızın üniversiteye gidişinin önünü açan milli irade kayıtsız şartsız egemenliktir diye söyleyen Atatürk’ün gölgesinde yan gelip de yatanlar milli iradeye en büyük ihaneti bunlar yaptılar. Cumhuriyet Halk Partisi. Evet bugün mecliste sorun yok diyor. Bugün başörtülü kızlarımızın sorunu yok. Ama o gün Anayasa Mahkemesine onu götüren Cumhuriyet Halk Partisi’nin ta kendisidir. Onun altında da bugünkü genel başkanı o günkü grup başkan vekilinin imzası var. Hiç utanmadan sıkılmadan bu ülkenin insanına kadınına yaptıkları zulümleri bu ülkenin kadınlarının unuttuğunu mu zannediyorlar. Öğrenci evladı olan bir baba olarak başörtülü kızının kapalı kapılar arkasında ikna odalarına çekildiğini kızım mı, eşim mi unutabilir ben mi unutabilirim. Bu zulmü Cumhuriyet Halk Partisi, o ve malum kadrolar yaptı. Şimdi utanmadan sıkılmadan biz toplumu kucaklıyoruz diyorlar. Toplumun ideolojik ayrıştırmalarla ve çakışmalara siz itmediniz mi? Hala çakıştırmadan yana hala ayrıştırmadan yana yapınız var. Milletin gençlerine, kadınlarına vizyon projeler üretebiliyor musunuz. Öyle bir dertleri hiç olmadı. Olmadığı için hep ayrıştırmadan hep tuzaktan yana yer aldılar" dedi.
(İHA)
Tekirdağ’da AK Parti kadın kolları 4. olağan kongresine katılan Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, 411 milletvekilinin üniversiteye kız öğrencilerin gidişinin önünü açan milli irade kayıtsız şartsız egemenliktir diye söyleyen Atatürk’ün gölgesinde yan gelip de yatanların milli iradeye en büyük ihaneti yapanlar olduğunu ve bunun Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu söyledi.
Kongrede Süleymanşah türbesine yapılan operasyonda şehit olan askere rahmet dileyerek başlayan bakan Müezzinoğlu, “Dün gece itibarı ile Süleymanşah türbesinde yapılan operasyon sürecinde şehit olan askerimize Rabbim rahmet eylesin diyorum. Ailesine ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Bu ülkenin ay yıldızlı bayrağı için şehit olanlardan Allah razı olsun diyorum. Bu İnşallah bu ay yıldızlı bayrağın hem ülkemizde hem dünyanın farklı yerlerinde dalgalanması için alın teri beyin teri dökenlerden Allah razı olsun. Bizlere de onlardan biri olmayı nasip etsin. AK Parti kurulduğu günden bu güne merkeze milleti almış ve milletin partisi olmuştur. Sabit ayağımız millet ve milletin değerleri, hayalleri üzerine kuruldu ve bu hayallerin değerlerle birlikte yürümesini 14 yıldır büyük oranda başardık. Ama kat edecek daha önemli meseleler var. 2002 seçimler öncesinde AK Parti il başkanlığını üstlenmiş bir kardeşiniz olarak İstanbul’da karanlık senaryolar çizdiler. Sizin geleceğiniz karanlıktır dediler. Siz geleceğinizle ilgili başınıza bela arıyorsunuz dediler. O genel başkana muhtar bile olamazsınız dediler. O genel başkana bunları dediler. Milletvekili listesinden çıkarttılar sen milletvekili olamazsın parti üyesi olamazsın dediler. Partiye kapatma davası açtılar. Kurucuları arasında başörtülüler var diye bu partiye kapatma davası açtılar. Şimdi zaman diyorum ki biz Anayasa Mahkemesi’ne nasıl güvenelim. Başörtülüler bu ülkede parti kurucu olamaz diye kararı onlar verdiler. Başörtülü öğrenciler bu ülkede üniversiteye gidemez diye kararı onlar verdiler. 411 milletvekilinin üniversiteye kız öğrencilerimizin çocuklarımızın üniversiteye gidişinin önünü açan milli irade kayıtsız şartsız egemenliktir diye söyleyen Atatürk’ün gölgesinde yan gelip de yatanlar milli iradeye en büyük ihaneti bunlar yaptılar. Cumhuriyet Halk Partisi. Evet bugün mecliste sorun yok diyor. Bugün başörtülü kızlarımızın sorunu yok. Ama o gün Anayasa Mahkemesine onu götüren Cumhuriyet Halk Partisi’nin ta kendisidir. Onun altında da bugünkü genel başkanı o günkü grup başkan vekilinin imzası var. Hiç utanmadan sıkılmadan bu ülkenin insanına kadınına yaptıkları zulümleri bu ülkenin kadınlarının unuttuğunu mu zannediyorlar. Öğrenci evladı olan bir baba olarak başörtülü kızının kapalı kapılar arkasında ikna odalarına çekildiğini kızım mı, eşim mi unutabilir ben mi unutabilirim. Bu zulmü Cumhuriyet Halk Partisi, o ve malum kadrolar yaptı. Şimdi utanmadan sıkılmadan biz toplumu kucaklıyoruz diyorlar. Toplumun ideolojik ayrıştırmalarla ve çakışmalara siz itmediniz mi? Hala çakıştırmadan yana hala ayrıştırmadan yana yapınız var. Milletin gençlerine, kadınlarına vizyon projeler üretebiliyor musunuz. Öyle bir dertleri hiç olmadı. Olmadığı için hep ayrıştırmadan hep tuzaktan yana yer aldılar" dedi.
(İHA)
