Doğru tekdir

 Hak gözeten her birey doğruyu söylemek ve doğruya göre hareket etmek zorundadır. Ancak insanoğlunun yaratılışından beri doğru, herkese göre farklılık kazanmıştır. Unuttuğumuz bir nokta var aslında. O da her doğru iddiasına İSLAM penceresinden bakma zorunluluğumuz. Elhamdülillah Müslümanım diyen herkes oy dünyevi gerçekleri İSLAM süzgecinden geçirmelidir. Takdir edersiniz ki söz konusu din ise tarafsız bakış açısı diye bir şey yoktur. Din söz konusu olduğunda ben tarafsız bakıyorum demeye bir Müslümanın hakkı yoktur. Ahlaki değerlerimizi, örf ve ananelerimizi oluşturan İslam ahlakı bizlerin tarafsızlığına kat'i surette söz hakkı tanımaz ki, olması gereken de budur.

Ancak ne yazıktır ki, toplum olarak yumuşak karnımız olan DİN konusu, siyasi ve ticari sırtlanların sermayesi haline geldi. Yaptıkları her eylemi dini kılıflara sokup bizleri kandırıyorlar. Ne yazık ki bizler de bunlara kanıyoruz. Toplumun değer bütünlüğünü oluşturan inançları araç olarak kullanıyor, attıkları her adımı din adına yaptıklarını söyleyip Yüce dinimiz İslam'ı araç olarak kullanıyorlar.

Kendilerinden başkasını salt siyasi ve ticari çıkarları uğruna kafir ilan eden bir sistem çökmeye mahkumdur. Oysa kimin benim ya da başka birinin Müslümanlığını tartışmaya yetkisi var?

Elbette ilahi adalet bu sırtlanların cezasını verecek. Ancak bizler daha akıllı davranmadığımız sürece namaz kıldığını yedi düvele haykıranların sözde secdelerine seccade olmaktan öte gidemeyeceğiz.

Bizlerle yerelde ve genelde adeta dalga geçen ticari fikirli siyasilere hak ettiği değeri göstermeliyiz.

Aklın yolu ve doğru, tektir.