Milli çıkarlarımızı dış güçlere peşkeş çeken zihniyetin, koca Türk devletini nasıl bu hale getirdiği gayet açık ve nettir.
Ülkemiz üzerinde oynanan oyun, Türkiye merkezli değildir. Bizler reflekslerimiz gereği oynanan tüm oyunların sadece sınırlarımız dahilinde olduğunu varsayıyoruz. Ancak özellikle son 12 yılda ülkemizde yaşananlar Ortadoğu'yu kapsayan bir projedir ki bunun adı da BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİdir. BOP, her ne tekrar eden söylemlerle gündem değerini yitirmişse de, büyük, kapsamlı ve geçerliliğini koruyan bir faaliyettir. Türkiye'nin mevcut kaos yapısını analiz etmek için Ortadoğu'yu incelememiz gerekir.
Arap Baharı denen sistematik sivil darbe dalgasının bir ayağı da ülkemizin sınırları üzerinde oynanıyor. Lakin Türkiye, milli ve manevi değerlerine bağlılığı bakımından Mısır ve Lübnan gibi ülkelerden daha ileride olduğu için, projenin eyleme dökülmesi bizde zaman alacaktır. Arap ülkelerinde "sivil darbe" ismiyle değişen yönetimler bizde "sivil irade" ismiyle değişiyor. Demokrasi ise bu sistemde araç olarak kullanılıyor. Yani Mısır'da ayaklanmayla gerçekleşen planlar, bizde demokrasiyle yapılıyor. Yaşananlar, yıllar önce dönemin ABD Dışişleri bakanı Condoleezza Rice'ın "Ortadoğu'da 22 ülkenin sınırı değişecek" söyleminin faaliyete geçirilmiş halidir. Kimseye "vatan haini" etiketi yapıştırma gayreti içinde değilim ancak bu sürecin tüm ortakları,(millet ayırmaksızın) Müslüman kanının dökülmesinde ne yazık ki pay sahibidir.
Sonuç olarak "Çözüm Süreci" denen safsata, dış kaynaklı bir projenin Türkiye ayağıdır. Bu hain ve acımasız projenin taşeronu ise Türkiye Cumhuriyeti Devletinin şu anki yöneticileridir. Çok fazla yorulmamıza gerek yok, gündemi takip edip iyi analizler yapmak, gerçekleri anlamamızda faydalı olacaktır.
Bir sonraki yazım: Ortadoğu'da Yaşanan Hüfus Hareketliliği
- - - -