Dün İlçe teşkilat merkezinde düzenlenen toplantıya, İlçe Mahalli İdareler Başkanı Özgür Öztürk, Tanıtma Başkanı Fatih Berber, İlçe Sekreteri Ahmet Ceyhan, Yönetim Kurulu Üyeleri Emre Salih, Fatih Demircan ve İbrahim Dağ katıldı.
Toplantı da konuşan İlçe Mahalli İdareler Başkanı Özgür Öztürk, “İnegöl`ümüzün yerel kalkınma sürecini belirleyen, belediyemizin beş yıllık stratejik planını değerlendirmek üzere toplanmış bulunuyoruz. Saadet Partisi İnegöl Mahalli İdareler Başkanlığı olarak belediye meclisimizden oy birliği ile geçen Stratejik hedef ve faaliyetlerini yapıcı bir üslupla yorumlayıp, kamuoyuyla paylaşmayı bir vazife olarak görmekteyiz. Stratejik planda Yeni İnegöl projesinin üstünkörü ele alındığını görüyoruz. Hem mevcut şehir merkezi daha fazla yoğunluğa mahkum bırakılmış, hem de geleceğe yönelik olarak İnegöl`ümüzün kentsel dönüşümü için ihtiyacı olacağı bu bölge gerekli yatırımı görememiştir. Önerimiz, kamu kuruluşlarının bölgeye yönlendirilmesinin yanında, yeni İnegöl`de teşvik edici bir iskan politikasının kademeli şekilde hayata geçirilmesidir” dedi.
İNEGÖL, BÜYÜKŞEHİRİN SÖMÜRGESİ HALİNE GELDİ
Büyükşehir yasasını da değerlendiren Öztürk, “İnegöl-Bursa-Ankara diye tabir edilen üçlü sac ayağı havada kalmış. Büyükşehir belediyesi, İnegöl belediyesinin kar eden kuruluşlarını sahiplenmiş, zarar eden kurumlarını reddetmiştir, belediye bütçesinin yarısına el koymuş ve il olmaya namzet ilçemizi, adeta sömürgesi haline getirmiştir. İnegöl`ümüzün, haklarını sahiplenen dik bir duruşa ihtiyacı vardır” diye konuştu.
İLETİŞİM SORUNU
Stratejik plan kitabında, çalışanlara yöneltilen bir anket sorusuna verilen cevabın dikkat çekici olduğunu söyleyen Öztürk, “Belediye çalışanlarına göre, belediyemizin en büyük zayıf yönü sorusunun cevabı kurum içi iletişim sorunudur. Saadet Partisi kurumlar arası koordinasyonsuzluktan bir çok kez dem vurup, AYKOME`nin (Altyapı Koordinasyon Merkezi) daha işler hale getirilmesini sürekli talep etmiş ve gündeme getirmiştir. Demek ki, belediyemiz henüz daha kendi içerisinde iletişim sorunu yaşamaktadır. Şehrin kangren olmuş ihtiyaçlarına ve sıkıntılarına bir çözüm bulamadığı gibi, örneğin çözülmesi için büyük umut bağladığı ilçemizin altyapı sorununu büyükşehirle nasıl bir iletişim ve bilgi akışıyla çözeceği, büyük bir soru işareti olarak karşımızda durmaktadır. İletişim sorununa nasıl bir çözümümüz var derseniz? Seçim döneminde açıkladığımız fikirlerden sadece ikisini tekrarlayalım. Fikri altyapısını hazırladığımız Mavi Masa İstişare ve Koordinasyon Projeleri. Ve bu projeler ışığında çalışan mavi masa meclisi ve mavi çözüm paketlerimiz. Şu an yürürlükteki mantık sadece şudur; sorunu vatandaş belediyeye bildirsin, biz de ilgilenelim mantığıdır. Oysa mavi masa, çıkması muhtemel sorunları kaynağında çözen bir anlayıştır. Trafikten altyapı sorunlarına, hava kirliliğinden büyük yangınlara, sel afetinden depreme ve benzeri konularda bu projeye kanaatimizce büyük ihtiyaç vardır. Beyaz Masa İletişim ve Çözüm Projeleri. Beyaz masa, beyaz araç, beyaz nokta ve beyaz hat hizmetleriyle sorunların çok yönlü olarak iletilmesi ve takip edilmesi planlanmıştır” şeklinde konuştu.
KENDİ HİMMETE MUHTAÇ DEDE, BAŞKASINA NASIL HİMMET EDE?
Altyapı sorununa dikkat çeken Öztürk, “Örneğin sık sık yaşadığımız (dün de yaşadık) sel afetiyle ilgili, stratejik planda, ‘Altyapı haritası hazırlanıp, yağmur suyu şebeke hatları yapılacak’ deniyor. Peki, seçim öncesi neden alelacele her yeri asfaltladınız? Yine ümit ediyoruz ki, belli bir sistem dahilin de yap-boz yapmayarak, bu iş bir an önce halledilsin. Ve bu işe üstyapı projelerinden daha fazla önem verilsin. Sakın bu konuda büyükşehir çözüm adresi olarak gösterilmesin. Bursa`yı da gördük. Kendi himmete muhtaç dede, başkasına nasıl himmet ede? Stratejik plandaki verilere göre şu an trafikte 51 bin araç var, ancak otopark araç kapasitemiz ise, bin 900 araçtır. Yol içi parklanma ile bu işin içinden çıkılamayacağı aşikarken, geçtiğimiz dönemlerde yatırımların şehir merkezinde yoğunlaşması, otopark sorununu derinleştirmiştir. Umuyoruz, aynı hatalara tekrar düşülmesin” ifadelerini kullandı.
HAVA KİRLİLİĞİ
Öztürk, “Özellikle kış aylarında maruz kaldığımız hava kirliliğinin sebepleri ve çözümleri noktasında bir stratejinin geliştirilmediğini görüyoruz. Bu konuya karşı duyarsızlık, bu kış yine zehirli hava solumaya devam edeceğiz anlamına gelmektedir. İşte Saadet Partisinin çözüm önerisi; Kirli Havadan Temiz Havaya Geçiş Projesi. Kısaca bu projemizde toplumsal duyarlılığın oluşturulması, STK`larla işbirliği, kalitesiz kömürün engellenmesi, yanlış yakmanın önüne geçilmesi, kömür yerine doğalgaz yardımının yapılması, rutin ve açık hava kirliliği ölçüm sisteminin gerçekleşmesi, üniversitelerden teknik destek ve araştırma gibi bir çok adım atılarak, şehrimizin hak ettiği solunabilir temiz bir havaya kavuşması amaçlanmıştır” dedi.
ÖNÜMÜZDEKİ BEŞ YIL YİNE BEKLEYECEĞİZ
Su, gençlik, tarım konularını da değerlendiren Öztürk, “İçme suyu sıkıntısı çözülemedi. Beş yıl önce vaat edilen içme suyu barajını, önümüzdeki beş yıl yine bekleyeceğiz. Üstelik Büyükşehir’in iki kat zamlı tarifesiyle. Bir takım gençlik merkezlerinin meydana getirilmesi öngörülmüş, ancak umarız ki mevcut gençlik merkezine benzemesin ve gençliğimizin gerçek manada sorunlarına ve ihtiyaçlarına çözüm bulunsun. Özellikle sentetik uyuşturucuyla mücadelede belediyemiz kendine düşen görevleri yerine getirmelidir. İnegöl tarımıyla ilgili projelere nihayet yer verilmeye başlanıldığını görüyoruz. Saadet partisi olarak 30 Mart seçim beyannamesinde titizlikle hazırladığımız tarım projelerimiz vardı. Umut ediyoruz ki, ciddi şekilde hayata geçirilir ve istişareyle uygun adımlar atılır. Beş yıllık planlamada sosyal projelerin ağırlıklı olduğunu görüyoruz. 30 Mart yerel seçimlerinde projelerini ilk açıklayan Saadet Partisi olarak diyoruz ki, mobilyadan tarıma, otopark konusundan eko turizme kadar bir çok konuda Saadet Partisi`nin öneri ve projelerinden istifade edildiği, İnegöl Belediyesi Stratejik Plan kapsamında değerlendirildiği anlaşılmıştır. Nerden anlıyoruz, çünkü daha önceki stratejik planda bizim tespit ettiğimiz can alıcı konular, ya hiç yoktu, ya da bu kadar detaya girilmemişti. İyi niyet çerçevesinde diliyoruz ki, projelerimiz kendi özünden koparılmadan, borçlanarak değil, öz kaynaklarımızla planlı ve koordineli şekilde sonuçlansın ve İnegöl`ümüze değer katsın. Milli Görüş her durum ve şartta İnegöl`ümüze değer katmaya, maddi ve manevi sorunlara çözüm üretmeye devam edecektir” şeklinde konuştu.
