banner359

İnegöl'de Kirlilik Türü Partekül Madde

.

26 Mart 2015 Perşembe 14:29 2015-03-26 14:32:35
İnegöl'de Kirlilik Türü Partekül Madde
 İnegöl Belediyesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü işbirliğinde dün “Sağlıklı Yaşamak İçin Havanı Koru” konulu seminer düzenlendi.
Sani Konukoğlu Konferans Salonunda düzenlenen seminere Belediye Başkan Yardımcıları Alper Taban ve Adil Kansu, Mobilyacılar Odası Başkanı Özcan Ayhan, Madeni Sanatkarlar Odası Başkanı Süleyman Cavcı, Müteahhitler Derneği Başkanı Fahrettin Baykan, Bursa Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Çevre Koruma Şube Müdürü Esra Eser ile ilgililer katıldı.

FARKINDALIK VE BİLİNÇ OLUŞTURMALIYIZ

Seminerde konuşan Belediye Başkan Yardımcısı Alper Taban, “Belki her şey birçoğumuza göre yolunda, gayet güzel gidiyordu ama hayatımızda, işletmelerimizde bir takım değişiklikler oluyor. Bu 30 Mart’ta gerçekleşen Büyükşehir Yasasıyla birlikte daha ciddi uygulamalar hayatımıza girmeye başladı. Tabi aslında kimine göre ya bu zorluklar niye var, neden çıkarılıyor, zaten bu işletmeler hep vardı. Aslında hayatımızda kendi elimizle kirlettiğimiz veya bertaraf ettiğimiz ve farkında olmadığımız birçok unsur var. İşte bunların başında hava var. Şuan da hava kalitesinden şikayet ediyorsak, bunun bir takım gerekçeleri var. Yine toprak, su bunlar en önemli yaşamsal ihtiyaçlarımız. Dolayısıyla biz aslında bir farkındalığı oluşturmak durumundayız. Eskiden üretim yapıyorduk, çıktılarımızı bir şekilde bertaraf ediyorduk. Hatta şunu açıkça söylemek gerekir; bir dönem sanayimizden yazın atıkları toplamaya yetiştiremezken, kışın ise hiçbir atık alamıyorduk. Bunlar bir şekilde bertaraf ediliyordu. Burada amaç, konunun taraflarını suçlamak veya suçlu bulmak asla değil. Biz bir farkındalık, bir bilinç oluşturmak durumundayız. Ben katılan herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

HAVA KİRLİLİĞİ İNEGÖL’DE ÇOK ÖNEMLİ BİR SORUN

Hava kirliliğinin İnegöl’de çok önemli bir sorun olduğunu belirten Bursa Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Çevre Koruma Şube Müdürü Esra Eser ise, “Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak 6360 sayılı yasadan sonra İnegöl ile ilgilenmeye başladık. İnegöl’ün sorunu, Büyükşehir’in ve hepimizin sorunudur. Çevre sorunları deyince, çevreye verilen olumsuzlukları düşünüyoruz ama çevreye verilen olumsuzlukların dışında bu olumsuzlukların insan sağlığı üzerine olan etkilerini pek düşünmüyoruz. Çünkü, hava kirliliği İnegöl’de çok önemli bir sorun ve Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüyle birlikte bir çözüm üretmeye çalıştık. Baktığınızda, hava kirliliği İnegöl için büyük bir sorun. Bu havayı annelerimiz, babalarımız, çocuklarımız, bizler soluyoruz. Bir araştırma yapıldı mı bilemiyorum ama çok gerilerden gelerek bir araştırma yaptığımız da, eminin kanser vakalarında tüm Türkiye’de olduğu gibi çok büyük bir artış gözlenmiştir. Bunun ana nedenlerinden bir tanesi de hava kirliliğidir. Bunu da unutmamamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.

İNEGÖL’DE KİRLİLİK TÜRÜ PARTEKÜL MADDE

Yaklaşık 2,5 aydır İnegöl’de denetimler yaptıklarını ifade eden Bursa Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Kimya Mühendisi Aras Kaplan ise, “Diğer ilçelerde bizim kapsamımızda olmasına rağmen İnegöl’e öncelik vererek her iki günde bir buraya denetimlere geldik. Denetimler sırasında genelde hep cezalar kesildi. Şuan ise bu konuyla ilgili bilgilendirmeler yapacağız. Denetimler sırasında İnegöl’de sis olayına çok sık rastladık. Hakikaten çok sis alabilen bir yer. O da İnegöl’ün topografik özelliğinden dolayı olabilir. Hava kirleticiler parteküller, kükürtlü maddeler, organik maddeler, azotlu maddeler, karbonmonoksit ve halojenler olarak ayırabiliyoruz. İnegöl ilçemizde en çok kirlilik sınırlarının üst sınırlara ulaşması sağlayan kirlilik türü partekül madde. İnegöl’de en çok bu rastlanıyor. Bunun diğer bir adı tozluluk. Tozluluk ister doğal, ister yapay nedenlerden kaynaklansın görüş mesafesini daraltan, güneş ışınlarının yönünü değiştiren, insan, hayvan sağlığına olumsuz etki yapan bir kirlilik türüdür” diye konuştu.

HAVA KİRLİLİĞİ NEDİR?

Hava kirliliğini canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyen veya maddi zararlar meydana getiren havadaki yabancı maddelerin, normalin üzerindeki miktar ve yoğunluğa ulaşması olarak nitelendiren Aras Kaplan,  “Bir başka deyişle hava kirliliği; havada katı, sıvı gaz şeklindeki yabancı maddelerin insan sağlığına, canlı hayatına ve ekolojik dengeye zarar verecek miktar, yoğunluk ve sürede atmosferde bulunmasıdır. Hava kirliliğini kaynaklarına göre üçe ayırabiliriz. Isınmadan kaynaklanan hava kirliliği; ülkemizde özellikle ısınma gayesiyle, düşük kalorili ve kükürt oranı yüksek kömürlerin yaygın olarak kullanılması ve yanlış yakma tekniklerinin uygulanması hava kirliliğine yol açmaktadır. Motorlu taşıtlardan kaynaklanan hava kirliliği; nüfus artışı ve gelir düzeyinin yükselmesine paralel olarak, sayısı hızla artan motorlu taşıtlardan çıkan egzoz gazları, hava kirliliğinde önemli bir faktör oluşturmaktadır. Sanayiden kaynaklanan hava kirliliği; sanayi tesislerinin kuruluşunda yanlış yer seçimi, çevre korunması açısından gerekli tedbirlerin alınması,  baca filtresi, arıtma tesisi olmaması gibi uygun teknolojilerin kullanılmaması, enerji üreten yakma ünitelerinde vasıfsız ve yüksek kükürt içeren yakıtların kullanılması hava kirliliğine sebep olan etkenlerin başında gelmektedir. Diğer sebepler ise, kış öncesi baca temizlik ve bakımlarının yapılmaması, kalorifer kazanının usulüne uygun olarak yakılmaması, kalorifer kazanlarının ehliyetsiz kişiler tarafından yakılması, kalorifer ve sobalarda naylon, poşet ve kömür torbalarının da yakılması” dedi.

HER YIL 3 MİLYON KİŞİ ÖLÜYOR

Hava kirliliğinden dolayı dünyada her yıl 3 milyon kişi öldüğünü ifade eden Kaplan, “Atmosferik kirlenmenin iki kaynağı vardır. Birincisi ferdi, ev bacaları, motorlu araçlar gibi, ikincisi de endüstriyeldir. Özellikle şehir merkezlerindeki kirlenmenin yüzde 50’si ev bacalarından ve motorlu araçların egzozlarından çıkan dumanlardan oluşmakta ve daha çok burada yaşayan halkın sağlığını büyük oranda etkilemektedir. Ayrıca kirletilen hava, rüzgar ve yağmurla birlikte asit yağmurları oluşmasına neden olarak toprağı ve bitki hayatını tahrip etmektedir. Hava Kirliliğinin doğaya etkileri. Küresel ısınma ve sera etkisi. Karbondioksit ve ısıyı tutan diğer gazların miktarındaki artış, atmosferin ısısının yükselmesine sebep olmaktadır. Bu da küresel ısınma olarak ifade edilir. Bu durumun, buzulların erimesi ve okyanusların yükselmesi gibi ciddi sonuçlar doğuracak iklim değişmelerine yol açmasından endişe edilmektedir. Asit yağmurları. Çeşitli endüstriyel faaliyetler, konutlarda ısınma gayesiyle kullanılan yakıtlar, fosil yakıtlara dayalı olarak enerji üreten termik santraller ile egzoz gazları havayı kirletmekte ve kükürtdioksit, azotoksit, hidrokarbon ve partikül madde yaymaktadırlar. Havada 2 – 7 gün asılı kalabilen bu kirleticiler, su partikülleri ile tepkimeye girerek asit yağmurlarını oluşturmaktadır. Asit yağmurlarının zararları: Asit yağmurları; göl ve akarsularda asit dengesini bozarak, tüm canlıları etkilemekte, hatta bazı türlerin ölümüne yol açmaktadır. En büyük etki ormanlar üzerinde görülmektedir. Asidik yağışlar, ağaçların yapraklarındaki büyüme ve gelişmeyi engellemektedir. Yeryüzüne inen asit yağmurları suya ve toprağa geçerek yapılarını değiştirmekte, bunun sonucunda da toprak ve suyla ilişkide olan canlılar zarar görmektedir. Hava kirliliği oluşturan yakıtları kullanmayalım. Isınmadan kaynaklı hava kirliliğini nasıl önleriz? Unutmayalım ki; hepimizin hava kirliliğini önlemek konusunda yapabileceği bir şeyler mutlaka vardır. Kaçak kömür kullanımının önüne geçmeliyiz. Konutlarda ve işyerlerinde doğru yakıt yakma tekniklerini uygulayın ve yasal odun, kömür kullanın. İzin belgesi olmayan, ucuz kömürlerin, halk arasında tercih sebebi olmasının nedenlerinden biri ucuz olmasıdır. Aslında bu izinsiz, kaçak tabir edilen kömürler kalori açısından düşük olduğundan hem daha az ısınmamızı sağlar ve lüzumsuz yere daha çok para harcamamıza neden olur. Ayrıca yarattığı hava kirliliği de çok daha fazladır. Eğer ilçemiz, doğalgaz şebekesi dahilinde bulunuyorsa, ilçede yaşayanları hava kirliliği açısından mutlaka doğalgaza abone olmayı özendirmeliyiz. Bu bize kısa vadede çözüm, uzun vadede ekonomi getirecektir. Öncelikle aşırı enerji kullanımından kaçınılmalı, ağaçlandırma yapılmalı, sanayi tesislerinin ve binaların bacalarına filtre takılmalı, evleri ısıtmak için yüksek kalorili kömürler kullanılmalı, her yıl bacalar temizlenmeli. Çünkü temizlenmemiş bacalar duman çıkışını engelleyerek kömürün tam olarak yanmasını engeller, bunun sonucunda oluşan karbonmonoksit ise ölümlere sebep olur. Pencere, kapı ve çatıların izolasyonuna önem verilmeli, ısı ve ekonomik kayıp önlenmeli, sobaların TSE belgeli olmasına dikkat edilmeli. Soba borularını temizlemeli, açık alanlara moloz, plastik gibi atık yakmayın, yakanları uyarın. Açıkta satılan, yasaklı kömürleri kullanmayınız” şeklinde konuştu.

Son Güncelleme: 26.03.2015 14:32
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
<