Önceki akşam parti lokalinde, yönetim kurulu ve parti üyeleriyle birlikte bir basın toplantısı düzenleyen CHP İlçe Başkanı Halil Büyükışıklar, “CHP olarak, 17-25 Aralık Hırsızlık ve Yolsuzlukla Mücadele Haftası nedeniyle bir basın açıklaması yapmak üzere bugün toplandık. 1 trilyon dolar ekonomik bütçeye inanan bir toplum 17 milyar dolar yolsuzluk olur mu diye soruyor? 1 trilyon dolar bütçe açıklandığında inanıyoruz da, 17 milyar dolar yolsuzluğa neden inanmıyoruz? Geçtiğimiz günlerde TBMM´de Grup Başkanvekili İlknur İncesöz bir açıklama yaptı. Bu açıklamasında biz diyoruz ki, Allah söyletiyor; ‘Biz hırsız değiliz, demiyoruz´ gibi bir cümle sarf etti. 4737 sayılı Kamu İhale Kanunun 3´ncü maddesinin R bendinde istisna maddesini koyarak, Soma´da, Elbistan´da ve benzeri maden ocaklarında yolsuzluğun üzeri kapatılmaya çalışılıyor. Oralarda kaybettiğimiz canları unutmuyoruz. Sırf yandaşa verilen maden ocaklarının daha fazla kömür çıkartması için kuş gribi vakası gibi ve bankalara uygulanan kredi politikası üzerinden profesyonel madencilerin yapması gereken madencilik işini tarım işçisine, köylüye yaptırarak 1,5 milyon ton kömür çıkartılabilecek madenden istisna maddesinden kaynaklı 3,5 milyon ton kömür çıkartarak, burada insanların zorla fazla çalıştırılması söz konusudur. Buna bile göz yumuldu. Özelleştirme ne demek? Halka ait bir varlığın satılması. Biliyorsunuz AK Parti hükümeti döneminde Türk Telekom 11,5 milyar dolara satıldı. Peki özelleştirme yapılmadan önce ne yapılmalı? Satılacak kamu iktisadi teşebbüsünün değerlendirmesi yapılması. Bu değerleme de 40 milyar dolar değer biçildi. 40 milyar dolar değer biçilen Türk Telekom´un 11,5 milyar dolara satılmasını halkımızın vicdanına bırakıyoruz. Türkiye´de ki yolsuzluklar 17-25 ile sınırlı değildir. Yıllardır sürüyor. Gelecekte de halk bunun bedelini ödeyecek. Çocuklarımızın bu borç batağının altında mücadele etmeye devam edecek. 81 şirkete getirilen vergi affı değil, verginin silinmesidir. Bu 81 şirketin tamamı yandaş şirketlerdir. Biz söylemiyoruz, kendi bakanları söylüyor. Erdoğan Bayraktar ne diyor; ‘Yolsuzluk olmayacağını düşünecek kadar saf olmamalı ülkem.´ Bakan Fikri Işık ne söylüyor; ‘Ufak tefek hırsızlıkları, yolsuzluk diye büyütüyorlar.´ Yine AK Parti Milletvekili Metin Külünk ne diyor; ‘İnsanın günah işleme özgürlüğüne darbe vuruyorlar.´ Bu kadar bakanlarıyla, milletvekilleriyle kürsülerde Allah´ın söylettiği sözlerle bunu itiraf ederlerken, biz ne diyoruz 1 trilyon dolar ekonomik bütçeye inanıyoruz ama 17 milyar dolar yolsuzluk olmaz diyoruz. Şiddetle ve esefle kınıyoruz. Gün gelecek bu yolsuzlukları yapanlar bunun hesabını bu halkın önünde verecek. CHP olarak, unutmayacağız, unutturmayacağız” diye konuştu.

İNSANLARI TEHDİT EDEREK YÖNETEMEZSİNİZ

İnegöl´de şahit olduğu bir olayı da anlatan Büyükışıklar, “Ülkemizdeki yolsuzlukların üstünü örtmeye çalışanlar, bugün birebir kendim şahit olduğum bir konuyu paylaşmak istiyorum. Üzerlerinde devlet memuruna yakışan kıyafet olmayan iki tane arkadaşımız, Şebboy Caddesinde kafeteryaların orada dolaşıyorlar ve insanların ön taraflara yaptıkları sundurmalardaki kül tabaklarını kaldırmadıkları sürece cezai müeyyide uygulamakla tehdit ediyorlar. Ne bir yaka kartları var, ne de kılık kıyafetleri devlet memurluğuna uygun. İlçe Sağlık Müdürlüğünden geliyoruz diyorlar, yeni açılan döner salonlarının, kafeteryalarının içeride mutfak bölümündeki hijyeni, sattıkları maddelerin hijyenini kontrol etmeleri gerekirken, dışarıdaki kül tabaklarıyla uğraşıyorlar. Neden? Birileri emretti diye. Yasalar birileri emretti diye değil, yasama, yürütme, yargı erklerinin kararlarıyla işlenir. Eğer yönetmelik varsa, kılık kıyafetine de dikkat edeceksin, yaka kartını takıp, öyle gezeceksin. İnsanları tehdit ederek, sindirmeye çalışarak, korku düzeni kurarak bir ülkeyi yönetemezsiniz” şeklinde konuştu.