HKMO Bursa Şube Başkanı İlker Tokdemir, “Bursa gibi hem tarihi hem de dinamik bir kentte, akıllı ulaşım sistemlerine geçiş yalnızca bir tercih değil; geleceğin şehir yapısının vazgeçilmez bir parçasıdır. Gerçek zamanlı veri yönetimi, sensör teknolojileri, coğrafi tabanlı analizler, yapay zeka destekli trafik tahminleri ve entegre ulaşım politikaları bütün kentin günlük yaşamını kolaylaştırıyor hem de belediyelerin daha etkin, hızlı ve veriye dayalı kararlar almasına imkan tanıyor.” dedi.
Tokdemir, “Ana arterlerin aynı anda hem şehir içi hem de şehirlerarası trafiği taşıması ve çevre yollarının yetersizliği nedeniyle transit trafik kent merkezine yönelmektedir. Bu durum ciddi zaman ve ekonomik kayıpların yanı sıra çevre kirliliği ve yaşam kalitesinde düşüşe neden olmaktadır.” diye konuştu.
Başkan Tokdemir, Ankara–İzmir yolu ile Uludağ arasında kalan ve yolun üst kotunda yer alan mahallelerde yaklaşık 1 milyon 100 bin kişinin yaşadığını belirterek, “Bursa şehir merkezinin nüfusu yaklaşık 2 milyon 300 bindir. Merkez nüfusunun yarısına yakını Uludağ eteklerinde, yolun üst kesiminde ikamet etmektedir. Uludağ eteklerinde yaşayan yaklaşık 400 bin kişinin ulaşımını Ankara–İzmir yoluna yönlendirecek alternatif çözümler üretilmesi, trafik yoğunluğunun azaltılması açısından büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
HKMO Bursa Şubesi tarafından hazırlanan Güney Çevre Yolu önerisinin teknik ayrıntılarını da paylaşan İlker Tokdemir, “Önerdiğimiz Bursa Güney Çevre Yolu Projesi toplam 27 kilometre uzunluğa sahiptir. Bunun 18 kilometresi tünel, 9 kilometresi açık yol ve viyadüklerden oluşmaktadır. Projede 14 adet farklı seviyeli kavşak ve toplam 2 bin 247 metre uzunluğunda 4 adet viyadük yer almaktadır. Projenin tasarım hızı saatte 70 kilometre olarak öngörülürken, seyahat süresi yaklaşık 23 dakika olarak hesaplanmıştır. Ana güzergâh üzerinde 4 adet, bağlantı yollarında 5 adet olmak üzere toplam 9 adet çift tüp tünel bulunmaktadır. Projenin yaklaşık maliyeti 941,7 milyon ABD dolarıdır” diye konuştu.
Başkan Tokdemir, “Sürücüsüz taksiler, minibüsler, otobüsler ve kargo araçları artık fiilen yollardadır. Bu teknolojilerle birlikte yol ve şerit genişliklerinden trafik işaretlerine kadar pek çok unsurun yeniden ele alınması gerekmektedir. Bursa’da otonom araçların test süreçlerinin yapılması için Bursa Büyükşehir Belediyesi ve İnegöl Belediyesi ile görüşmeleri yaptık. Uygun güzergah belirlendiğinde otonom araçlar Bursa’da olacak” dedi.
Açıklamasında uçan hava taşıtlarını da gündeme getiren İlker Tokdemir, “Ülkemizde Baykar ve AirCar firmaları bu alanda ciddi çalışmalar yürütmektedir. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde bu teknolojilerin daha da gelişmesiyle birlikte, büyükşehir belediyelerinden uçan araçlar için park alanları ve güvenli uçuş rotaları talep edilmesi öngörülmektedir. Bu araçların kriterleri belirlenip şehirlerin ona göre tasarlanması gerekiyor. Bu konuyu da 2050 Çevre Düzeni Planı’na konulmasını istiyoruz” diye konuştu.
Raylı sistem ve banliyö hatlarına ilişkin taleplerini de sıralayan Tokdemir, “Kestel–İnegöl metro hattı, Kestel–Yenişehir Havalimanı metro veya banliyö hattı, Görükle–Teknosab–Karacabey hattı ile İnegöl–Yenişehir hızlı tren bağlantısının 2050 Çevre Düzeni Planı’na işlenmesi gerekmektedir. Amacımız, bilimsel veriler ışığında Bursa’nın ulaşım sorunlarına kalıcı ve uygulanabilir çözümler sunmak ve bu önerilerin ilgili kurumlar tarafından değerlendirilmesine katkı sağlamaktır” dedi.
(0) Yorum
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!